warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

Depresyon

Genel olarak kış depresyonu olarak tanımlanan mevsimsel duygulanım bozukluğu, yaz depresyonu olarak da görülebilir. Yaz depresyonu, kış depresyonuyla karşılaştırıldığında ender görülen ve farklı belirtilerle ortaya çıkan bir duygulanım bozukluğudur.

Kış depresyonunun nedenleri yaz depresyonuna oranla daha net açıklanabiliyor. Bunun yanı sıra yaz depresyonunun da kış depresyonu gibi 24 saatlik günlük siklusun değişimi, genetik faktörler, stresle bağlantılı faktörler ya da bütün bunların kombinasyonu etken olabilmektedir.

Yaz depresyonununda da kış depresyonu gibi günlük duygulanım durumunun değişimi, genetik veya stresle bağlantılı faktörlerin etken olabileceğini söyleyen Memorial Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Ayşe Elif Orhon, yaz depresyonu tanısı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

20 yaş altındaki bireylerde mevsimsel duygulanım bozuklukları görülmemektedir, yaşla birlikte mevsimsel duygulanım bozukluklarında artış görülebilir. Bunun yanı sıra kadınlarda erkeklere oranla mevsimsel duygulanım bozuklukları 4 kat daha fazla görülmektedir.

Yaz depresyonunun belirtileri kış depresyonununkinden farklıdır. İlkbahar sonları ve yaz başlarında başlayabilir. Belirtileri şöyle sıralamak mümkündür:

Posted by süreyya

Fibromiyalji yaygın ağrıya neden olan ve çok sık görülen bir romatizmadır. Esas olarak kasları ve kasların kemiğe yapıştığı bölgeleri etkilemektedir. Bir eklem hastalığı değildir, eklemi tutmaz ve şekil bozukluğu yapmaz. Bir çeşit iltihaplı olmayan yumuşak doku romatizmasıdır. Kadınlarda erkeklere göre 7 kat daha fazla görülür. Daha çok erişkinlerin (35-60 yaş) hastalığıdır.

Ağrı fibromiyaljinin en önemli belirtisidir. Omuz, boyun gibi tek bir bölgede olabildiği gibi yaygın olarak da hissedilebilir. Fibromiyalji ağrısı hastalar tarafından yanma, acıma, hassasiyet, karıncalanma, üşüme ya da kemirici ağrı gibi değişik şekillerde tarif edilebilir. Ağrıya el ve ayaklarda şişlik hissi eşlik edebilir. Ağrı gün içinde, hava şartlarına, uyku bozuklukları ve strese bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ağrı, bazen vücudun bir yarısında daha yoğun hissedilebilir.

Çoğunlukla genel fizik muayene normal ve hastalar sağlıklı görünümde olsa da kasların ayrıntılı muayenesi ile belli noktalarda bu hastalık için tipik hassas noktalar bulunur.

Posted by bilge

Depresyon vak alarının büyük ekseriyetinde sebep üç temele dayanıyor:

1. Beyaz güneş ışığı eksikliği

2. Şeker ağırlıklı beslenme

3. Tatmin edici bir beraberlikten uzak kalma Eskiden birçok insan günlerinin önemli bir kısmını açık havada, gün ışığında çalışarak geçirirdi. Köylüler ve işçiler çiftliklerde, inşaatlarda, yol yapımlarında çalışırlardı. Tezgâhtarlar, memurlar, iş adamları da uzun uzun yürür ya da ata binerlerdi. Kısacası hergün muazzam bir egzersiz içerisindeydiler. Yalnızca zenginler eve kapanırdı. Zengin ev hanımları depresyon ve sıkıntı içerisinde ömürlerini tüketirken, köylü hanımlar dinç, sağlıklı ve üretken konumda idiler. Zenginlerin bu durumunu, bakın, şu olay nasıl anlatıyor:

Zengin bir ailenin şoförü, bu ailenin çocuğunu hergün lüks arabaya taşır, nereye götürecekse götürür, sonra kucağına alıp eve taşırmış. Bu adamın birinin dikkatini çekmiş. "Hanımefendi! Çocuğunuz yürüyemiyor mu?" diye sormuş. Kadın "Elbette yürüyebiliyor, ama çok şükür, öyle bir zorunluluğu yok" diye cevap vermiş.

Posted by bilge

Aşağıda gruplar halinde cümleler verilmektedir. Öncelikle her gruptaki cümleleri dikkatle okuyarak, BUGÜN DAHİL GEÇEN HAFTA içinde kendinizi nasıl hissettiğinizi en iyi anlatan cümleyi seçiniz.lütfen bunları bir kağıda not ediniz.Not ederken sadece gruptaki sizi en iyi anlatan cümlenin sayısal değerini(cümle başındaki sayı sayısal değeridir.) yazacaksınız.20 gruptan her birine cevap vermeyi unutmayınız. Mümkünse boş bırakmayınız.Test bittikten sonra her gruptaki işaretlediğiniz cümlenin sayısal değerlerini toplayarak toplam puanı bir kenara yazacaksınız. Başlayabilirsiniz…

A-
0. Kendimi üzüntülü ve sıkıntılı hissetmiyorum.
1. Kendimi üzüntülü ve sıkıntılı hissediyorum.
2. Hep üzüntülü ve sıkıntılıyım. Bundan kurtulamıyorum.
3. O kadar üzüntülü ve sıkıntılıyım ki artık dayanamıyorum.

B-
0. Gelecek hakkında mutsuz ve karamsar değilim.
1. Gelecek hakkında karamsarım.
2. Gelecekten beklediğim hiçbir şey yok.
3. Geleceğim hakkında umutsuzum ve sanki hiçbir şey düzelmeyecekmiş gibi geliyor.

C-
0. Kendimi başarısız bir insan olarak görmüyorum.
1. Çevremdeki birçok kişiden daha çok başarısızlıklarım olmuş gibi hissediyorum.

Posted by bilge

Depresyon tedavisinde terapinin ilaçlar kadar etkili olabildiği açıklandı.

Amerikan Psikiyatri Kuruluşu genel kurulunda, terapi maliyetinin kısa dönemde ilaç tedavisi maliyetiyle aynı olduğu, ancak uzun dönemde daha ekonomik olabileceği belirtildi.

Nashville Vanderbilt Üniversitesi uzmanlarından Dr. De Rubeis ve Steven Hollon, depresyon hastası 240 denek üzerinde ilaç ve terapinin etkisini gözlediler. Hastaların bir kısmına 16 hafta, bilmeye ve kavramaya yönelik terapi uygulayan araştırmacılar, diğerlerine 16 hafta depresyona karşı ilaç verdiler ve hastalar zaman zaman psikiyatristle görüştürüldü. Bir diğer gruba ise sadece placebo verildi ve hastalar psikiyatrist ile görüştürüldü. Bilmeye ve kavramaya yönelik kognitif terapi, hastayla psikiyatristin karşılıklı konuşması ve doktorun, hastanın kendisi ile ilgili negatif yapısını çözmeye çalışması olarak biliniyor.

%57 ORANINDA OLUMLU ETKİ GÖSTERDİ

Posted by Serrâ

(İki uçlu mizaç bozukluğu, bipolar duygulanım bozukluğu, psikoz manik depresif-PMD)

Bu hastalık mani ve depresyon atakları ile karakterizedir. Hastanını duygulanımı mani dönemlerinde neşe, depresyon dönemlerinde umutsuzluk ve çökkünlükle karakterizedir. Ara dönemlerde kişi normale döner. Bazı hastalarda mani ve depresyon belirtileri bir arada görülürken, bazı hastalarda belirtiler hafif düzeydedir (hipomani).

Toplumda görülme sıklığı %1-2’dir. Kadınlar ve erkeklerde eşit oranlarda görülür. Hastalar ilk atağı genelde yirmi yaşlarında geçirirler ancak daha önce veya daha sonra da olabilir. Beş altı yaşlarında veya elli yaşından sonra ilk atağını geçiren hastalara da rastlanabilmektedir. Bazen ilk atak depresyondur, bu durumda tanı koymak zordur ve genelde gecikir. Hastalığın ortaya çıkışı sıklıkla kişinin meslek ve eş seçimi dönemine rastlar ve kısa sürede tanı konulup önlem alınmazsa kişinin hayatında önemli sekeller bırakır. Hastalık taşkınlık yani mani döneminde ise aşırı para harcama cinsel ilgi ve aktivitede artma ile kişiye ve aileye ciddi maddi ve manevi zararlar verir. Çökkünlük dönemleri ise diğer depresyonlara göre daha ağırdır ve intihar riski daha yüksektir.

Posted by Serrâ

Doğum sonrası hüzün (annelik hüznü), doğum yapan annelerin %50’sinde ilk hafta içinde görülür. Ve çoğu kadında 48 saat sürer.100 loğusadan bir tanesinde ise psikiyatrik tedavi görecek kadar depresyon şiddetlenebilir.Eğer depresyon 2 haftadan fazla sürer ise uykusuzluk,iştah kaybı,umutsuzluk hatta intihar düşüncesi ve bebeğe yönelik saldırganlık söz konusu ise tedavi zorunludur. Annelik hüznü geçici bir durumken, lohusalık depresyonu, profesyonel yardım alınmaksızın atlatılamayacak bir rahatsızlıktır.Lohusalık depresyonu görülme sıklığı yüzde 17'leri bulmakta olup , annenin yaşına, eğitim durumuna veya sosyal statüsüne bağlı değildir.

Lohusalık depresyon ve bunun ana nedeni doğum sonrası östrojen ve progesteron düzeyinde ani düşmedir.Genellikle ikinci kez anne olanlarda daha sık görülür.

Depresyon Nedir? Beliritileri Ne Olmaktadır?

Kişide kalıtımsal, çevresel ya da hormonal bozukluklar sonrasında gelişen çökkünlük halidir. Aşağıdaki dokuz belirtiden en az beşinin (ilk iki belirtiden en az biri bulunmak üzere), en az iki hafta süresince var olması durumuna "major depresyon" denir.

Posted by Arif

Çoğu araştırmacı çocuk ve ergenlerde duygudurum bozukluk tanısının en sık atlanan tanılardan biri olduğunu düşünmektedirler. Buna birkaç faktör sebep olmaktadır:

(1) Çocuklar ne hissettiklerini çoğu zaman ifade etme yetisine sahip değildir.

(2) Duygudurum bozukluk belirtileri çocuklarda yetişkinlerden farklıdır.

(3) Duygudurum bozukluklarına sıklıkla diğer psikiyatrik bozukluklar eşlik ederek ve onları maskeler.

(4) Çoğu hekim depresyon ve bipolar bozukluğun yetişkin hastalığı olduğu kanaatindedirler.

Sürpriz olmayarak, 1980’lerde çocukluk duygudurum bozuklukları, psikiyatrik tanı grubu kategorisine dahil edildi.

Çocuk ve Ergenlerde Duygudurum Bozukluklarının prevalansı nasıldır?

· Çocukların %7-14’ü 15 yaşından önce bir major depresyon epizodu yaşayacaklardır.

· Erişkin Bipolar bozuklukluların %20-30’u ilk ataklarını 20 yaşından önce bildirmektedir.

· 100.000 ergenin, 2000-3000’i duygudurum bozukluklarına sahip olacak ve bunlardan 10'’ suisid girişiminde bulunacaktır.

DEPRESYON

Posted by Arif

Herkes zaman zaman bir çökkünlük hissedebilir. Ancak haftalarca süren hüzün, umutsuzluk ya da günlük etkinliklere karşı ilgisizlik, daha ciddi bir soruna işaret edebilir. Depresyon, özellikle bir kayıp ya da hayal kırıklığı yaşandıktan sonra ortaya çıktığında, normal bir duygudurum olarak kabul edilebilir. Depresyon, enfeksiyon gibi başka bir hastalığın semptomu olarak da görülebilmektedir. Ancak 2 haftadan uzun sürmesi ve başka belirtilerin de eşlik etmesi durumunda, önemli bir sıkıntı ve işlevsel yetersizlik nedeni olan depresif hastalık olasılığı akla gelmelidir. Depresif hastalık, insanların %10-%15'inde, yaşamlarının bir döneminde görülebilmektedir.


Son yorumlar