warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

Diş sağlığı, Diş hakkında bilgi, Diş tedavisi

Daha sağlıklı dişler için sorun gelmeden çözümlerini okuyalım. Bilim ve sağlık sitemiz bu alanda sizlere kapsamlı bilgiler sunmakta.
Posted by şirin

Tüm olası sağlık sorunlarıyla baş edebilen tek bir hekim olmadığı gibi, diş hekimlerinin de çeşitli uzmanlık alanları vardır. Diş hekiminiz çeşitli alanlarda özel uzmanlığa sahip olabilir, ancak onun eğitimi dışında olan belirli sorunlar için, o konunun uzmanı olarak bilinen başka bir diş hekimine baş vurabilirsiniz. Bu uzmanlar:

Dişleri destekleyen ve çevreleyen (diş etleri ve kemik) doku hastalıklarını teşhis ve tedavi eden periodontistler;

Çocukların doğumundan buluğ çağına kadar olan tedavisinde uzmanlaşmış olan pediyatrik diş hekimleri;

Dişlerin ve çenelerin yerinden çıkma ya da yer değiştirmesini teşhis eden ve bunları düzelten ortodontistler;

Diş özü ve çevre dokuların hastalık ve yaralanmalarını teşhis ve tedavi eden endodontistler;

Dişleri çeken ve yaralanmaları, hastalıkları, çene, yüz ve ağız kusurlarını teşhis ve tedavi eden ağız, üstçene ve yüz cerrahları; ve Diş kronları, köprüler (sabit kısmi takma diş) dahil olmak üzere hasarlı ve kayıp dişlerin yerine yapaylarını yapan ve takan prostodonti uzmanları.

Posted by şirin

Hassasiyet dişlerin soğuğa-sıcağa tatlı,ekşi gıdalara, diş fırçalamaya ve hatta dokunmaya karşı verdiği keskin ani ağrı şeklinde ortaya çıkan ve oldukça sık karşılaşılan bir problemdir.

DİŞLERDE HASSASİYETİN NEDENLERİ:

1-Diş minesinde meydana gelen kırık ve çatlaklar

Ani ısı değişiklikleri

Mine dokusu ani ısı değişikliklerinden etkilenerek çatlayabilir. Sıcak bir kahvenin arkasından dondurma yemek minenin genişleme –büzülme hareketini çok hızlı yapmasını gerektirir ve bu esnada minik çatlaklar meydana gelir. Çatlaklar dişlerin hassaslaşmasına sebep olurlar ve kırıklara dönüşebilirler

Diş sıkma-gıcırdatma

Posted by şirin

Dişlerinizin ve diş etlerinizin temizliği için en iyi diş fırçası yumuşak, ucu yuvarlatılmış ya da parlatılmış kılları olanlardır. Sıkı ya da sert diş fırçaları diş eti dokularınızı zedeleyebilir.

Diş fırçasının büyüklüğü ve biçimi, her dişe ulaşabilecek şekilde olmalıdır. Çocuklar ve erişkenler için çeşitli büyüklükte diş fırçaları olduğu gibi, çeşitli kıl şekilleri olan diş fırçaları da bulunmaktadır. Unutmayın, diş fırçasındaki kılların yalnızca uç kısımları temizlik işlemi yapar, bu nedenle diş fırçasını büyük bir kuvvetle bastırmaya gerek yoktur.

Diş fırçanızı her 3-4 ayda bir ya da fırçanın kılları büküldüyse daha önce yenileyin. Böylece, her zaman, dişlerinizin ve diş etlerinizin yüzeyinden plağı (bakteri ve şeker) daha iyi temizleyen kılları olan bir diş fırçası kullanıyor olursunuz. Dışa doğru eğilen kıllar, diş fırçanızı yenileme zamanının çoktan geçtiğine işaret eder.

Sizin ve aileniz için en uygun diş fırçasının hangisi olduğu konusunda şüpheleriniz varsa, diş hekiminizden size uygun diş fırçasını önermesini rica edin.

Posted by şirin

Düzenli diş fırçalama günde en az iki kez diş fırçalamaktır: Sabah kahvaltıdan sonra ve geceleri yatmadan önce. Alt ve üst çeneler, birbirinden ayrı olarak fırçalanmalıdır. Doğru diş fırçalama tekniği, fırçanın her iki çenede de dişetinden dişe doğru kullanılmasını ifade eder. Yani tek yönlü süpürme hareketi. Fırça ağız içinde sırayla tüm dişleri dolaşmalıdır ve fırçalanmayan diş yüzeyi kalmamalıdır. Sadece dişlerin çiğneme yüzeyleri ileri geri fırça hareketi ile temizlenmelidir. Dilin üst yüzeyi de mutlaka fırçalanması gereken bir bölgedir. Dil, pütürlü yüzeyinden dolayı, ağız kokusuna neden olan çok sayıda bakteriye barınak oluşturur. Bu bakteriler en çok dilin boğaza yakın (sırt) kısmında bulunurlar. Bu nedenle dilin geriye doğru olan bölgeleri de fırçalanmaya çalışılmalıdır. Mide bulantısı refleksi olan hastalar nefes verip, tekrar nefes almadan fırçayı mümkün olduğunca geriye götürüp fırçalamalıdır.

Posted by şirin

Oyukların (çürükler) çoğunun farkına bir diş muayenesi sırasında varılır, çünkü çürümenin erken evreleri ağrısızdır. Diş çürümesini erken saptamak ve tedavi etmek ağrıyı, masrafı önler ve en önemlisi size dişinizi kazandırır.

Bir oyuk keşfedilir keşfedilmez, durum daha ağrısız gibidir, çünkü dişin dış bölümleri, diş minesi ve dentin ağrıya karşı diş özüne nazaran daha az hassastırlar. Çürüğünüz olup olmadığını saptamanın bir yolu diş röntgeni çekmektir. Diş hekiminiz, diş öykünüz ve dişlerinizin durumu temelinde röntgenin gerekli olup olmadığını ya da kaç röntgen çekilmesi gerektiğine karar verecektir.

Dişinizde çok ciddi bir çürük varsa, modern diş hekimliği, tedavi sürecinin rahatsızlığını gidermek için donanmıştır ve genellikle diş dolgusu (onarılma) ya da kanal tedavisi (dişin hastalıklı bölümünün alındığı ve etkilenmemiş kök ve dişlerin yerinde bırakıldığı) gibi işlemlerle diş kurtarılabilir.

Diş Dolguları

Posted by şirin

Başarılı bir diş çürümesini önleme planı üç aşama içerir: Dişinize iyi bakmanız, doğru diyet ve çocukların durumunda ve tüm dişlere florid uygulanması. Böyle bir plan, günlük temelde, baştan sona tam bir fırçalama ve diş ipiyle diş aralarını temizlemeyi, kontroller için diş hekimine düzenli olarak gitmeyi, diyetinizde aldığınız şeker ve karbonhidratı denetlemeyi ve çürüğü önlemek için florid kullanımını içerir. İdeal bir dünyada herkes her öğün ve atıştırmadan sonra dişlerini fırçalamalıdır. Daha gerçekçi bir hedef ise dişleri bir sabah ve bir gece yatmadan önce olmak üzere günde en az iki kez fırçalamak ve en az bir kez diş ipiyle diş aralarını temizlemektir. çürüme süreci çoğu kez, gece ağzınız tükürük yokluğundan kuruduğunda ve diliniz ağzınızı temizleme hareketleri yapma konusunda hareketsiz kaldığında başlar. Gece yatmadan önce dişlerinizi fırçalamanız ve diş aralarını temizlemeniz çok önemlidir, çünkü aksi halde çürümeye neden olabilecek yiyecek ve bakteriler dişlerin çevresinde birikir.

Posted by şirin

Bundan on, yirmi sene önce, bilim adamları floru eksik içme suyuna flor ekleyerek, bu suyu içen çocuk ve ergenlerde çürük sayısının azaldığını buldular. Günümüzde, bilim adamlarının delili ise kesin: içme suyuna ve diş macununa flor eklenmesi, özellikle çocuklar arasında çürükleri önlüyor. Özellikle çocukluk dönemi başlangıcında flor almak dişlerin gelişimine yarar sağlar. Flor, mine yapısı içine girer ve sürekli koruma sağlar.

Siz ve aileniz her zaman flor içeren diş macunu ile dişlerinizi fırçalamalısmız.

Çocuklara cazip kılmak için özel olarak tatlandırılmış olanlar da dahil çeşitli florlu diş macunları vardır.

Flor kullanımının sonuçları öyle etkileyicidir ki, günümüzde sadece diş macunları değil bazı içme suyu kaynaklan da florid içerir. Flor ucuz, güvenilir ve etkilidir. Yine de, insanların çok azı florlu su içmektedir. Eğer çocuğunuz varsa ve içme suyu şebekesi böyle bir işlem görmemişse, okullarınızda içme suyu için florlama isteyin. Buna ek olarak, florlu su içemeyen her yaştaki kişi, diş hekimi ya da doktor reçetesiyle elde edebileceği flor damlaları ya da tabletleri kullanarak yarar sağlayabilir.

Posted by şirin

Diş Çürüğü Aktivite Testleri Nedir?

Diş çürüğü, etkeni bakteri olan bulaşabilir ve önlenebilir bir hastalıktır.

Dişhekimliğinde genellikle diş çürüğünün salt sonucu olan çürük kavitesi ile ilgilenilir ve onun tedavisi yapılır.Geleneksel ya da operatif yaklaşım olarak adlandırılan bu yaklaşımla diş hekimi salt "onaran hekimdir". Böyle bir uygulama tıpta büyük bir yanlışlığı ifade eder. Örneğin hipertansiyon tedavisi tansiyon ölçülmeden söz konusu olabilir mi ? Örneğin bir akciğer tüberkülozu salt radyografi ile saptanarak lezyon kesip atılarak ve yeri uygun bir restoratif materyalle doldurulup bol bol temiz hava önerilerek tedavi edilebilir mi ? Altı ay sonraki kontrolde yeni bir lezyonla karşılaşıldığında akciğerin o parçası da kesilip doldurulur mu? Koruyucu ve tedavi edici hekimlik ancak bir hastalığın nedenine yönelik tıbbi yaklaşımla olanaklıdır.

Posted by şirin

Diş çıkaran bebeklerde, ateş, ishal ve genel bir huzursuzluk görüleceği oldukça eski bir inanıştır. Bu görüşü destekleyecek hiçbir tutarlı kanıt yoktur. Üstelik gelişen belirtileri diş çıkarmaya bağlamak tedavide geç kalmaya yol açabilir. Bebeğin ilk dişlerinin çıkmasıyla birlikte bazı genel bozuklukların görüleceği yerleşik bir kanı olmasının ötesinde tıp tarihine de geçmiştir. Beş bin yıllık bir geçmişi olan Sümer uygarlığında diş çıkarma ağrılarının solucan kemirmesine bağlı olduğuna inanılırdı.

Posted by şirin

Diş Beyazlatma Nedir?

Beyazlatma, dişlerin yüzeyindeki gözenekli mine yapısında oluşan renkli organik ve inorganik maddelerin diş beyazlatma jelleri ile çözünmesi işlemidir.

Beyazlatma işlemi ,gözenekli mineden dişin içine girmiş ve fırçalama ile çıkarılamayan renklenmeler için uygulanır. Dişlerin oluşumları esnasında meydana gelen yapısal bozukluklar ve bazı antibiyotik gruplarını uzun süre kullananlara da uygulanır. Bleaching işlemi bu tip vakaların büyük bir kısmında çok başarılı olur.

Ayrıca, diş yüzeyine bazı gıdalardan, sigara, çay, kahve gibi boyayıcı ajanlardan yapışan renklenmelerde de diş beyazlatma uygulanır.Diş temizliği yaptırdığınız halde dişlerinizin renginden memnun değilseniz yine diş beyazlatma yapılır..
Farklı renklenmeler farklı tedaviler gerektirir. Bu nedenle ne tip bir uygulama yapılması gerektiğine diş hekiminiz karar verecektir.

Neden Beyaz Dişler?

Beyaz dişler, güzel ve temiz bir giyim, saç bakımı veya doğal bir makyajla eşdeğer oranda sağlıklı , temiz ve bakımlı kişiliğin simgesidir!

Posted by şirin

Diş sağlığının önemine dikkat çeken uzmanlar, bu konudaki önlemlerin çocuk yaşta alınması gerektiğini belirtiyor.

Diş çürüklerinin ağrı, kötü koku, çiğneme zorluğu, beslenme bozukluğu ve çirkin görüntüye yol açtığını belirten uzmanlar, "Çürükler, ağrıyla çocuğun çok küçük yaşlarda tanışmasına ve gelecekte bazı fobileri olmasına neden olabilir. Tedavi edilmeyen diş bozuklukları, ileride diş çarpıklığı, çene gelişiminde bozukluk ve romatizmadan kalp rahatsızlıklarına kadar pek çok genel sağlık problemine sebep olabilir. Dolayısıyla, süt dişlerindeki çürükler, "nasıl olsa yerine yenileri gelecek" yanılgısına düşmeden tedavi edilmelidir" diyor.

Uzmanlar, diş sağlığı konusunda dikkat edilmesi gereken hususları soru-cevap şeklinde şöyle açıklıyor:

"Süt dişlerinin önemi nedir?"
Uzmanların verdiği bilgiye göre, süt dişlerinin birinci görevi çocuğun düzgün beslenmesini sağlamak. Ayrıca, konuşmanın düzgün gelişimi de süt dişlerinin varlığına bağlı. Süt dişleri, kapladıkları alanı kendilerinin yerine gelecek olan kalıcı diş için korumakta ve kalıcı diş sürerken ona rehberlik yapmakta. Süt dişi erken çekildiği zaman, bu doğal yer tutuculuk fonksiyonu da ortadan kalkmakta.

Posted by şirin

Çocuklarda daimi dişlerin önemi

Çocuklarda genellikle ilk daimi diş 6 yaşında süren birinci büyük azı dişidir.6 yaş çocukların henüz ağız hijyenini çok iyi sağlayamadıkları bir yaştır,buna rağmen çocukların ağzında ömür boyu kullanacakları ilk daimi dişleri ağızdadır.

Peki bu durumda ne yapmalı ki çocuk birinci büyük azı dişini çürütmesin?

Posted by şirin

Çocukluk her açıdan bireyin geleceğinin belirlendiği dönemdir. Bu dönemde ağız ve diş sağlığına gösterilen özen sorunsuz bir gelecek için çok önemli olacaktır. Diş hastalıklarının büyük çoğunluğu öngörülebilir ve önlenebilir hastalıklardır. Bu avantajı kullanabilmek için ebeveynlerin konuya ilişkin basit bilgilere sahip olması ve erken yaşlarda çocuklarını diş hekimi ile tanıştırmaları yeterlidir.

0-6 Yaş
Bu dönem ağızda süt dişlerinin bulunduğu dönemdir. Bu dişler 6. ay ile 30. ay arasında çıkarlar ve hepsi tamamlandığında alt ve üst çenede 10 ar tane olmak üzere toplam 20 süt dişi olacaktır.

Çocuğunuz 2-3 yaşlarında diş hekimi ile tanışmalıdır. İlk gidişinde muayenehane ortamını tanımalı ve belki ayakta muayene olmalıdır. Daha sonraki ziyaretlerinde koltuğa oturabilir ve orada muayene olabilir. Bu dönemde eğer oluşumsal, kalıtımsal ya da çevresel etkilere bağlı bir sorun yoksa çocuğun hiçbir dişsel operasyona gereksinim duymaması beklenir. Bu yaşlardaki çocukların ağzında herhangi bir işlem yapmak hem hekim için hem de çocuk için hiç kolay değildir. O yüzden bu dönemi çürüksüz atlatmak çok önemlidir.

Posted by şirin

Çene eklemi (TME eklem) kulağın hemen önünde yerleşmiş olan, dönme ve kayma hareketi yapabilen bir eklem.. Temporal kemik (kafatasının altında ve yanında) ve alt çene kemiği (mandibula) arasında oluştuğu için bu ekleme temporamandibuler eklem adı verilmiş. Her iki kemik yüzeyi arasında ortası çukur kenarları kalın bir çukur bulunmakta.

Çene eklemi rahatsızlıkları çok sayıda nedenden ötürü kaynaklanıyor olabilir. Bazı durumlarda tedavide olduğu gibi, tanıda da kulak burun boğaz uzmanı, fizik tedavi uzmanı, psikolog ve psikiatrislerden konsültasyona ihtiyaç duyulabilmektedir.

Çene Eklemi Hastalıklarının Sebepleri

Posted by şirin

Ağız ve diş sağlığı iyi bir beslenmenin göstergelerinden biridir. Amerikan Diyetisyenler Derneği ve Diş Hekimleri beslenme tavsiyeleri ile ağız sağlığını korumanın mümkün olabileceği görüşündeler ve hastalarına bu konuda özel beslenme eğitimi veriyor ve tavsiyelerinde bulunuyorlar. Diyetisyenler ve diş profesyonelleri birlikte çalışmalar yapıyorlar. Çalışmalar gösteriyor ki diş sağlığını etkileyen birçok etmen olabilmesine rağmen beslenme bu konuda önemini her zaman koruyor.Sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü önerileri diş sağlığı önerileri ile örtüşüyor bu da bize bir kez daha doğru beslenmenin önemini gösteriyor.

Dikkat edilmesi gerekenler:

• Sert kabuklu meyveler küçük parçalar halinde doğranmış olarak yenilmeli ısırılmamalı( elma veya havuç gibi)
• Patlamış mısır ve cipslerden uzak durulmalı yenilmesi halinde hemen diş fırçalanmalı
• Sert ekmekli sandwıchler küçük lokmalar halinde yenilmeli diş etine zarar vermekten kaçınılmalı
• Diyet kalitesinin düşüklüğü ve yetersiz beslenme de diş kaybını arttıran başka bir nokta bu sebeple özellikle kalsiyum ve fosfordan zengin besinlerin tüketimine diş sağlığı için önem verilmeli

Posted by şirin

Bebeğinizin ilk dişi belirir belirmez az miktarda süt dişi, flouridli diş macunu ile ve bir miktar gazlı bez ile dişetlerini temizlemeye başlamalısınız. Daha fazla dişi çıktığında ise, ona bir "bebe diş fırçası" alın. "bebe diş fırçaları" , yetişkinlere oranla daha hassas dişleri olan çocuklar için, uçları özenle yuvarlatılmış, yumuşak kıllı ve küçük başlı diş fırçalarıdır. Yavrunuzun dişlerini fırçalamanız onun hoşuna gidecek ve ileride diş fırçalama alışkanlığını kazanmasını sağlayacaktır.

Sağlıklı dişler ve diş etleri için;

• Diş çıkarmaya başladığı andan başlayarak bebeğinizin diş ve dişetlerini temizleyin.

• Yavrunuz yeteri kadar büyüdüğünde, kendi dişini fırçalaması için onu cesaretlendirin ve ona da bir fırça verin.

• Beslenme tarzının bol miktarda Kalsiyum ( süt, peynir,yoğurt ve yapraklı yeşil sebzeler iyi kaynaklardır) ve D vitamini (yumurta sarısı, yağlı balık ve süt ürünlerinde bulunur) içeriğinden emin olun.

• Şeker, kek ve şekerli içecekleri sınırlayın. Özellikle büyüdüğünde bunları tümüyle yasaklamayı başaramayacağınız için, yalnızca yemek zamanlarında yediğinden ve sonra dişlerini fırçalağından emin olun.

Posted by şirin

Amalgam nedir?

Amalgam dolgular gümüş dolgular olarak ta tanımlanır. Amalgam; gümüş, kalay ve bakır alaşımının, cıva ile karıştırılması ile elde edilir. Karışımın %45-50'sini oluşturan civa, metalleri birbirine bağlayarak dayanıklı bir dolgu malzemesi yaratmış olur. 150 yıldan beri geliştirilerek kullanılmakta olan amalgam dolgular, çok sayıda dişin korunarak ağızda kalmasına hizmet etmiştir.

Amalgamdaki civa zararlı mıdır?

Amalgam dolgudaki civa zehirli değildir. Civa diğer metallerle birleştiğinde kimyasal yapısı değişir ve zararsız hale geçer. Çiğneme ve öğütme sonucunda ağızda açığa çıkan civa miktarı su, hava ve yiyeceklerde alınan miktardan çok daha küçüktür. Bütün bilimsel araştırmalarla civanın zararsız olduğu sonucuna varılmıştır. Amalgamlar söküldüğünde civanın oluşturduğu düşünülen bazı hastalıkların iyileştiği iddia edildiği halde bilimsel olarak ispatlanamamıştır.

Dişhekimleri amalgamı niçin tercih ederler?

Posted by şirin

Dişlerin yapı maddesi nedir?

Diş mine, dentin, sement ve pulpadan (diş özü) oluşur.

Mine: vücuttaki en sert maddedir. dişi en dıştan koruyucu bir katman olarak çevreler. içinde sinir hücreleri olmadığı için duyarlı değildir. % 97’si kalsiyum tuzlarından oluşur. Diş minesi altıgen “apatit” kristalleri şeklinde düzenlenmiştir. Minenin yapısına giren kalsiyum tuzları, organik diş maketi üzerinde yavaş yavaş çökelerek birikir ve kristalleşir. Bu birikme, ana rahminde iken başlar. Anne, gebelik süresince bazı ilaçlar alırsa veya çocuk mine teşekkülü sırasında bir hastalık geçirirse mine birikimi aksaklığa uğrayabilir. 0 zaman dişler sarı, gri veya kahverengi olur. Bazen de eksik (hipoplazik) teşekkül eder.

Posted by şirin

• Yirmi Yaş ve Gömülü Dişler
Yirmi yaş veya diğer gömülü dişlerin varlığı ve genellikle çene darlığından dolayı sürmemeleri diş hekimliği kliniğinde sıkça görülen bir durumdur. Bu durumda en sık sorulan soru kişinin herhangi bir şikayeti olmasa da, bu dişlerin çekilip çekilmemesidir. Farklı nedenlerden dolayı böyle dişlerin sorun çıkarmasını beklemeden çekilmesi önerilir.

İşte nedenleri :

* Çene darlığı nedeniyle dişlerin sürmesi için gerekli yer olmayabilir ve dişler uygun olmayan pozisyonlara yerleşerek o bölgede iltihaba neden olabilir. Bu da iltihabın bütün ağız, burun ve solunum yoluna yayılmasına neden olur.
* Kist oluşumuna neden olabilir ve bu kist bütün çene kemiğine yayılabilir, komşu dişlerin çürümesine ve çekilmesine neden olabilir.
* Üst çenede sinüslere olan yakınlığından dolayı, sinüslerin iltihaplanmasına yol açabilir ve vücutta bir fokal enfeksiyon riski yaratır.
* Diş hekiminin yapacağı bir tedaviyi (protez, dolgu gibi) ve ortodontik tedavinin başarısını engelleyebilir.

Bu nedenlerden dolayı gömülü, yarı gömülü yirmi yaş ve diğer dişlerin şikayet olmadığı durumda bile çekilmesi en doğru tedavi yöntemidir .

• Otojen Diş Transplantasyonu

Posted by şirin

Ağız kokusunun çeşitli nedenleri vardır.

Çoğunlukla fena ağız kokusunun sebebi (%90 oranda) ağız içi kaynaklıdır. Diğer sebeb ise mide-barsak yada üst solunum yolu rahatsızlıklarıdır.Bunlara ilaveten özellikle çocuklarda barsak parazitlerine bağlı daha çok sabahleyin gözüken ağız kokusu oluşabilir.Bazı sistemik hastalıklardda da (diabet gibi) fena koku görülmektedir.

Ağız içi kaynaklı kokunun sebebleri başlıca;
1-kokulu yiyecekler
2-diş çürüğü
3-periodontal(dişeti ve çevre kemik dokusu)hastalıklar
4-sürekli ağız kuruluğu
5-tütün kullanma
6-yetersiz ağız hijyeni(kötü bakım)

Dişhekiminiz size ağız kokusunun sebebinin belirlenmesinde yardımcı olur eğer sebeb ağız içi kaynaklı ise bu sorununuzun giderilmesinde gerekli tedavi planlamasını yapar.

Kötü Kokuyu neler yapar

Yediğimiz gıdalar solunumumuzu etkiler ,özellikle soğan sarımsak gibi yiyecekler kan dolaşımımıza geçerler,oradan akciğerlere transfer edilir ve nefesimizle dışarı atılır.

Diş fırçalama ,dişipi kullanımı ve ağız gargaraları ,sakız çiğneme kokuyu sadece geçici olarak maskeler.Vücut gıdayı elimine edene kadar koku kalır.Diet yapanlarda düzensiz yemek yemeğe bağlı olarak fena ağız kokusu olur.


Son yorumlar