warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

Domuz Gribi Aşısı

Posted by Arif

Domuz gribi aşısı nedeniyle tartışmalar sürerken Sağlık Bakanı Recep Akdağ aşı hakkında merak edilen soruları cevapladı:

Şu ana kadar Domuz gribi aşısı yüzünden hayatını kaybeden var mı?
Dünyada da Türkiye’de de yok.

Peki Türkiye’de son 25 günde (25 Ekim-19 Kasım) domuz gribinden ölenlerin sayısı kaç?
93.

Ya hastalananların sayısı?
Kesin sayı konuşmak mümkün değil, ama şu anda bir milyona ulaşmış olabilir. Ve onlardan da yoğun bakımda, solunum cihazına bağlanmış 10’larla ifade edilen hastamız var. Arka plan çok yoğun.

Domuz gribinin ölümden başka sebep olduğu en büyük tahribat nedir?
Guillain-Barre (Giyan Bare) Sendromu. Bazı antikorların sinir hücrelerine saldırması sonucu oluşan bir tür felç.

Aşıdan sonra da Guillain-Barre, yani felç riski yok mu?
Felç, Domuz gribi geçirenlerde yüz binde bir görülüyor. Aşı olanlarda ise milyonda bir. Üstelik onların sebebi de aşı değil, hastanın geçirdiği enfeksiyon olarak tespit edildi.

Şu ana kadar aşı olduktan sonra hayatı risk altına giren bir vaka var mı Türkiye’de?
Yok.

Aşı yüzünden en çok aldığınız şikâyet hangisi?

Posted by Arif

Dünya Sağlık Örgütü Genel Merkezi Küresel Grip Programı Pandemi Hazırlık Koordinatörü Prof. Dr. Hande Harmancı uyardı: Veliler sadece bilim adamlarına kulak versin ve çocuklarını muhakkak aşılatsın.

Başbakan Erdoğan “Ben ve ailem domuz giribi aşısı olmayacağız” derken, toplumun büyük kısmı bu konuda tereddüt yaşarken, bilim dünyasından bu konuda çok önemli bir çağrı geldi. Vatan Gazetesi’ne konuşan Dünya Sağlık Örgütü Genel Merkezi Küresel Grip Programı Pandemi Hazırlık Koordinatörü Prof. Dr. Hande Harmancı, “Mutluka aşı olun” çağrısı yaptı.

H1N1 virüsü mutasyona uğradı mı? Bundan sonra aşılar ve ilaçlar işe yaramayacak mı?

H1N1 virüsü sürekli olarak mutasyona uğrayabilecek bir yapıda fakat her mutasyon aynı değildir. Norveç’in yaptığı açıklamadan Dünya Sağlık Örgütü’nün de (WHO) bilgisi var. Açıklamaya göre virüsün genetik yapısının belli bir yerinde değişime uğradığı söyleniyor, fakat bunun klinik anlamının ne olduğunu henüz bilmiyoruz. Bu mutasyonun klinik seyirde ya da ilaçlar üzerinde bir etkisi olacak mı olmayacak mı henüz araştırma altında. Fakat şu andaki virüslerin her iki ilaca da (Oseltamivir ve Zanamivir) bir direnç geliştirmediği kesin olarak gösteriliyor.

Virüsün mutasyona uğradığı ne kadar sürede netleşir?

Veri toplama hızına bağlı bu. WHO laboratuvarları bu virüsleri sürekli izliyorlar. Olay veriler toplandıkça netleşecek.

Posted by Serrâ

Kronik hastalıkların başında gelen böbrek yetmezliği hastalarının H1N1 virüsüne karşı aşı olmaları gerektiği bildirildi.

Türk Nefroloji Derneği Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Eğitimi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar, böbrek yetmezliği hastalarına H1N1 virüsüne karşı aşı olmalarını önerdiklerini bildirdi.

Prof. Dr. Süleymanlar, 26. Ulusal Nefroloji, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon Kongresi'nde, böbrek yetmezliği hastalarının H1N1 virüsüne karşı aşılanmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Böbrek yetmezliği hastalarının yüksek risk grubuna girdiğini belirten Süleymanlar, kronik hastalıkların başında böbrek yetmezliğinin geldiğini ve her türlü organ hastalığına zemin hazırlayan bir hastalık olduğunu kaydetti. Süleymanlar, “Dolayısıyla böbrek yetmezliği hastalarına, dernek olarak da merkez olarak da H1N1 aşısı olmalarını öneriyoruz. Enfeksiyonla mücadelede aşının yeri çok önemli” dedi.

Domuz gribi aşısı konusundaki tartışmalar sürerken aileler de çocuklarını koruma konusunda endişeli.

"Çocuğum hasta. Hekimimiz "büyük olasılıkla 2009 H1N1 (Domuz) Gribi" olduğunu söylüyor. Ancak test yapılmadı, emin değiliz. Peki bu durumda H1N1 aşısı yaptırmalı mı, yaptırmamalı mıyım?" Anadolu Sağlık Merkezi'nden Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı bu sorunun cevabını açıklıyor.

Bu sıralar özellikle okul dönemindeki çocuk anne-babalarının en merak ettiği soru…

Domuz (H1N1) gribi salgını devam ederken okulların ailelere gönderdiği aşılanma belgeleri ebeveynlerin kafasında soru işareti oluşturuyor. Birçok anne baba aşı yaptırıp yaptırmamak konusunda kararsız kalıyor. Anadolu Sağlık Merkezi (ASM) Tıbbi Direktörü, Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı, salgının giderek artacağına ve en etkili korunma yolunun ise aşılanma olduğuna işaret ediyor.

Merak edilen bir başka nokta, bu dönemde yaşanan tüm griplere Domuz gribi olarak yaklaşılması. Peki bu durumda gribal enfeksiyon geçirenlerin aşılanması gerekiyor mu, gerekmiyor mu?

Posted by Arif

İnfluenza A (H1N1) virüsüne karşı geliştirilen aşı Avrupa ülkelerinde bugüne kadar yarım milyondan fazla kişiye uygulandı.

Domuz gribini engellemek amacıyla Avrupa’da çalışmalar yoğun bir şekilde sürüyor. Araştırmacı ilaç firması GlaxoSmithKline (GSK) tarafından influenza A (H1N1) virüsüne karşı geliştirilen aşısı Avrupa ülkelerinde bugüne kadar yarım milyondan fazla kişiye uygulandı.

Yetkililer, aşının GSK’nın daha önce kuş gribine yol açan H5N1 virüsüne karşı geliştirdiği aşıya benzer emniyet profili sağladığını kaydediyorlar.

Çocuklarla ilgili klinik araştırmaların ilk sonuçları olumlu

6 – 36 ay arasında 200 çocuğun katılımı ile İspanya’da yürütülen bir klinik araştırmanın ilk sonuçları da belli oldu. 51 çocuğun verileriyle yapılan ara değerlendirme, adjuvanlı aşının ilk dozu uygulandıktan 21 gün sonra güçlü bir bağışıklık sağlandığını ve bu konuda uluslararası ruhsatlandırma otoriteleri tarafından konulan kriterlerin karşılanmakla kalmayıp aşıldığını ortaya koydu. Bu çalışma için aşıda, yetişkinlere uygulanan dozun yarısı kadar H1N1 antijeni kullanıldı.

Posted by Arif

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, okul öncesi eğitim kurumlarındaki öğrencilerin yarından itibaren aşılanmaya başlanacağını söyledi.

Bakan Akdağ, temaslarda bulunmak üzere geldiği Erzincan'da Vali Abdülkadir Demir'i makamında ziyaret etti.

Domuz gribi ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında gazetecilere bilgi veren Akdağ, yarından itibaren okul öncesi eğitim kurumlarındaki öğrenciler ile sürekli hastalığı olan vatandaşların beyan usulüne göre aşılanmasına başlanacağını anımsattı. Akdağ, vatandaşların aşı konusunda tereddüt etmemelerini istedi.

Bilim adamlarının salgın konusunda geçen hafta sonu itibariyle yaptığı tahminlere göre, 400 bin vatandaşın hastalanmış veya hastalığı geçirmiş olabileceğinin bildirildiğini hatırlatan Bakan Akdağ, şöyle devam etti:

Posted by Arif

Kronik organ yetmezliği, bağışıklık sistemi ve kan hastalığı bulunanlarla 6 ay ile 5 yaş arası çocukların “domuz gribi”ne karşı aşı uygulaması yarın başlıyor.

Bu kapsama giren, aşı yaptırmak isteyenlerin sağlık ocakları veya aile sağlığı merkezlerine başvuruların kendi beyanları yeterli olacak, herhangi bir belge istenmeyecek.

Yarından itibaren sağlık ocakları veya aile sağlığı merkezlerine başvurup durumlarını beyan ederek aşı yaptırabilecek olanlar şunlar:

“-Kronik bronşit, KOAH ya da astım gibi kronik akciğer hastaları,
-Kronik kalp-damar hastaları, kalbinde doğumsal delik, damar ve kapak darlığı, kalbin bölümleri arasındaki bağlantı bozukluğu gibi rahatsızlığı olanlar,
-Özellikle diyalize giren kronik böbrek hastaları,
-Şeker başta olmak üzere metabolik hastalığı bulunanlar,
-Siroz başta olmak üzere kronik karaciğer hastaları,
-Anemi ve lösemi gibi kan hastalığı bulunanlar,
-Kanser hastaları,
-Bağışıklık sistemini baskılayan diğer rahatsızlıkları olanlar.”

6 ay ile 5 yaş altındaki çocuklara da aile onayı alındıktan sonra aşı yapılacak.

Posted by Arif

Domuz gribine karşı kronik hastalığı bulunanlarla 5 yaş altındaki çocukların mutlaka aşı yapılması gerektiği bildirildi.

“Hastalığın, altta yatan kronik hastalığı olanlarla 5 yaş altındakilerde diğer yaş gruplarına göre daha ağır seyrettiğini” belirten Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Alpay Azap, hayatını kaybedenlerin büyük bölümünün bu gruba girdiğine işaret etti.

“Sağlık Bakanlığının yarından itibaren domuz gribine karşı aşı uygulamasının başlayacağını bildirdiği bu gruptakilerin mutlaka aşı yaptırmaları gerektiğini” ifade eden Azap, şöyle konuştu:

“Hastalık mevsimsel gripten farklı olarak 5 yaş altında daha ağır seyrediyor. Ama asıl 24 yaş altı risk içeriyor. 5 yaş altı aşılandıktan sonra 24 yaş altındakilerde aşılamaya devam edilecek. Yaş düştükçe hastalığın ağır seyretme riski artıyor. Burada hastalığa yakalanma riskinden bahsetmiyoruz. Bizim için önemli olan yakalandıktan sonra hastalığın ağır seyretme riskidir. Hastalığa yakalandıklarında ağır seyretme riski olanların mutlaka aşıyla korunmaları gerekiyor. Çünkü aşıdan daha etkili bir koruyucu önlemimiz yok.”

Yarından itibaren sağlık ocakları veya aile sağlığı merkezlerine başvurup durumlarını beyan ederek aşı yaptırabilecek olanlar şunlar:

Posted by Serrâ

Domuz gribi salgını ve aşısı konusunda tartışmalar sürerken; risk grubunda olmayanlar bile domuz gribinin zatürreye çevirip ölüme neden olacağı uyarıları üzerine zatürre (pnömokok) aşısı vurdurdu.

Piyasada zatürre aşısının kalmadığını belirten İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, “Herkes kendisi, ailesi, çocukları için önlem peşinde. Geçen yıl Türkiye'ye 120 bin doz zatürre aşısı gelmiş, tamamı satılmamıştı. Bu yıl 200 bin doz geldi, 65 bini İzmir'de haftalar öncesi de bitti, risk grubundakilere aşı kalmadı. Panikten çılgınca şeyler yaşanıyor” dedi. Eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş da Domuz gribi aşının gereksiz olduğunu öne sürüp, aslında zatürre aşısının yapılması gerektiğini öne sürmüştü.

Domuz gribi konusunda insanlar kime inanacağını şaşırırken, geçtiğimiz günlerde Domuz gribi ve aşısı konusunda görüşlerini açıklayan eski Sağlık Bakanı, MHP Kırıkkale Milletvekili Doç. Dr. Osman Durmuş, aşı olmayacağını, ailesini de aşılattırmayacağını söylemişti. Durmuş, zatürre hastalığından ölümlere ve zatürre aşısının önemine dikkat çekmişti. Bakan Durmuş'un eski bir Sağlık Bakanı olarak yaptığı bu uyarılar, domuz gribinden korunmak için önlem arayanlarda etki yaptı.

Posted by Serrâ

Son olarak Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın Domuz gribi aşısı olması fakat Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın aşı olmayacağını açıklaması ve ABD’de kullanılan aşı ile Türkiye’ye gönderilenin farklı olduğunu söylemesi de kafaları karıştırdı. Başbakan Tayyip Erdoğan, Domuz gribi aşısı konusunda Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile farklı düşünmesiyle ilgili olarak, “Zorla aşı yaparız dersek bu olmaz. Çünkü yan etkileri noktasında da sıkıntıların olduğu söyleniyor. Amerika’nın kullandığı aşılarda içerikte farklı birşeyler olduğu, bize gelenlerde farklı şeyler olduğu belirtiliyor” diye konuştu.

AŞILARIN BİRBİRİNDEN FARKI NE?

ABD'de ve Avrupa'da üretilen iki tür aşı bulunuyor. Bu iki tip aşının etken maddeleri birbirinden farklı. Birinde zayıflatılmış canlı virüs bulunurken diğerinde ölü virüs bulunuyor. Aşıları birbirinden ayıran fark ise ABD'de kullanılan aşının içinde adjuvan denilen ve alerjik reaksiyonlara neden olan adjuvan maddesinin olmaması. Avrupa'da kullanılan yani bizim kullanacağımız aşı da ise bu madde bulunuyor.

AŞI TARTIŞMALARI

Posted by Arif

Türk Tabipleri Birliği, domuz gribi ile ilgili güncel gelişmeler doğrultusunda, Prof. Dr. Murat Akova ve Doç. Dr. Alpay Azap'ın katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi. Akova ve Azap'ın domuz gribi hakkında en çok sorulan sorulara verdikleri yanıtlar şöyle:

Domuz gribi hakkında kısa bilgi:

Pandemik İnfluenza A (H1N1) virüsünün neden olduğu domuz, kuş ve insan grip virüslerinin bir karışımı olarak karşımıza çıkmış olan yeni grip türüdür. İlk defa Mart 2009'da Meksika'da insanlar arasında görülmeye başlayan grip salgını hızla dünyaya yayılmış ve hatırlanacağı üzere Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 11 Haziran 2009'da pandemi (faz 6) alarmı vermiştir. Geçen dönem güney yarı kürede görülen hastalık, kış mevsiminin gelmesiyle birlikte son haftalarda kuzey yarı kürede yayılmaya başlamıştır.

Hastalığın klinik seyri nedir?

Posted by Arif

Sağlık Bakanlığı tarafından risk grubunun ilk sırasında yer alan sağlıkçılarla hacı adaylarına domuz gribi aşısı yapılmaya başlanırken, yan etkileri tartışılıyor.

Sağlık Bakanlığı tarafından risk grubunun ilk sırasında yer alan sağlıkçılarla hacı adaylarına domuz gribi aşısı yapılmaya başlanırken, yan etkileri tartışılıyor. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Çağrı Büke, aşı olanların dahi kişisel tedbiri elden bırakmaması gerektiğini söyledi.

Domuz gribi aşısının yapılır yapılmaz hastalıktan korumadığını ifade eden Prof. Dr. Çağrı Büke, “En erken 10- 15 günde aşının koruma etkisi başlıyor. Yapıldıktan 15 gün sonra da aşı koruyacak değil, koruyuculuğu yüzde 90. Yani yüzde 10'u aşı korumuyor. Domuz gribi aşısı yapılan kişiyi hasta yapmaz, çünkü ölü virüsle üretilmiş aşılar. Bizde de Avrupa'da da cansız virüsle yapılmış aşı kullanılıyor. Canlı virüslü aşıyı sadece Amerika kullanıyor. Dolayısıyle bu aşı hastalık yapmaz, aşı olanların da etraflarına virüs saçmaları söz konusu olamaz” dedi.

Posted by Arif

Romatoloji Araştırma ve Eğitim Derneği (RAED) tarafından düzenlenen “10. Ulusal Romatoloji Kongresi”, 30 Ekim – 3 Kasım 2009 tarihleri arasında Belek Antalya’da gerçekleştirildi. Yaklaşık 600 katılımcının takip ettiği kongreye 7 yabancı konuşmacı da davetli katıldı.

Kongre kapsamında yapılan basın toplantısında gündemin ana konularından domuz giribi aşısı tartışmalarının yanı sıra osteoporoz, ankilozan spondilit , behçet hastalığı gibi romatizmal hastalıklara da değinildi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İhsan Ertenli, romatizmal hastalıkları olan ve tedavi için bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanan hastaların Domuz gribi aşısı olmalarını önerdi. Dr. Ertenli yaptığı açıklamada, koruyucu hekimlik açısından çok önemli olan aşının erişkinlerde çok ihmal edildiğini söyledi. ''Aşı, büyüklerde çok ihmal ediliyor. Oysa aşı pek çok hastalıktan korunmamızda işe yarar ve hastalık ortaya çıkmadan yapıldığı için maliyetleri de çok düşürür, hastanın hayatını da kurtarır'' diyen Prof. Dr. Ertenli, şöyle ekledi; ''İltihaplı romatizma hastalarının tedavisinde bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanılıyor. O zaman da hastaların enfeksiyona yatkınlığı artıyor. Bu hastalar daha sık enfeksiyon geçiriyor. Bu ağır hastaların, kalp ve akciğer hastalığı gibi iç organ tutulmaları da var. Dolayısıyla komplikasyonların görülme sıklığı da daha fazladır. Bu nedenle bu hastalarımızı enfeksiyon hastalıklarından korumak isteriz. Bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanan hastalarımıza H1N1 (Domuz Gribi) aşısı yaptırmalarını öneriyoruz'' dedi.

Posted by Arif

Domuz Gribi, dünya genelinde önemli bir sağlık sorunu. Bu hastalığa yol açan virüs, kolayca bulaşabiliyor. Domuz gribinden korunmak ve bulaşma riskini azaltmak için öncelikle hastalıkla ilgili bilgilenmek ve bazı önlemler almak gerekiyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sesin Kocagöz domuz gribi ile ilgili merak edilenleri tüm yönleriyle anlattı…

NEDİR?

1. Domuz gribi nedir?

Domuz gribi, insanlarda mevsimsel gribe benzer şikayetlere yol açan viral bir hastalıktır. Kaynağı, A (H1N1) tipi virüstür.

Bu yeni virüs; insan, domuz ve kuş virüslerinin karışımıdır. Domuz gribi denmesinin nedeni ise, domuzlar arasında görülen grip virüsüne benzemesidir.

BULAŞMA YOLLARI

2. Hastalık nasıl bulaşır?

Posted by Arif

Ankara İl Sağlık Müdürlüğü, hacı adaylarının aşılarını seyahatlerinden 15 gün önce yaptırmaları tavsiyesinde bulunuldu.

İl Sağlık Müdürlüğünden yapılan açıklamada, vatandaşların sağlığını korumak ve bulaşıcı hastalıkların yurt içine girişini önlemek amacıyla Hac ve Umre dönemlerinde Menenjit, İnfluenza A H1N1 ve Polio aşısı uygulamasının yapıldığı belirtildi.

Mevsimsel grip aşılarını, hacı adaylarının kendilerinin temin etmesi gerektiği ifade edilen açıklamada, diğer aşıların ise aşılama görevi verilen kurumlarda mevcut olduğu kaydedildi.

Açıklamada, hac döneminde bu hizmetin 10'u merkez, 12'si perifer ilçelerde olmak üzere 22 sağlık kuruluşunda verildiği, sağlık kuruluşlarının listesine il ve ilçe müftülüklerinden ulaşılabileceği ifade edildi.

Aşı istasyonlarından AŞTİ Sağlık Ocağı'nda (Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi İçi) 24 saat aşı uygulamasının yapıldığı belirtilen açıklamada, “Hac aşıları başlatılmış olup Hacı adaylarımızın aşılarını seyahatlerinden 15 gün önce yaptırmaları Bakanlığımızca tavsiye edilmektedir” denildi.

Posted by Arif

Başbakan Erdoğan, partisinin Meclis Grup Toplantısı'nın ardından Domuz gribi aşısı konusunda "Aşı konusu zorla olmaz'' diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu iş öyle cebren olmaz. İsteyen olur, istemeyen olmaz. Zaten bu konuda oteriteler de ikiye ayrılmış durumda."

Başbakan'ın bu sözleri bomba gibi düşerken grup toplantısının ardından hurriyet.com.tr'nin "Sayın Başbakan, siz aşı olacak mısınız?" sorusuna karşılık, "Ben aşı olmayı düşünmüyorum" yanıtını verdi.

BAŞBAKAN DA AŞI OLACAK

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, geçen hafta Akşam gazetesi'ne yaptığı açıklamada, aşının güvenli olduğunu vurgulayarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da aşılanacağını ve "Sadece Başbakan değil, hastalığı erken kapma riski olan memurları ve yöneticileri aşılayacağız." demişti.

Posted by Arif

Yüz maskeleri ve N95 respiratörleri kullanmanın yeterli koruma sağlayacağı konusu kesin değildir. N95 respiratörlerinin çoğu 0.3 mic. büyüklüğündeki parçacıkların % 95 ini geçirmez. Ancak H1N1 virüsü yaklaşık 0.1 mic. büyüklüğündedir. Bu yüzden H1N1 e karşı N95 in koruyuculuğuna güvenmek, sivrisinek tellerinden yapılmış bir şemsiye ile yağmurdan korunmaya benzer...

Bu durumda kullanılan ilaç(İsmini veremiyorum) ; H1N1 virüsünü öldürmez ancak Virüsün doğal ömrü tamamlanıncaya kadar (1-2 hafta) daha fazla yayılıp çoğalmasını durdurarak zarar vermesini önler.

Ellerin sık sık yıkanması (Zaten bütün yetkili açıklamalarda önemle dile getiririliyor) “Elleri yüzünüzden uzak tutun. Yemek yeme ve banyo (yüz yıkama) zorunlu haller dışında ellerinizle yüzünüzün harhangi bir yerine dokunmaktan sakının.

Posted by Arif

Prof. Dr. Küçükusta, domuz gribi aşısında skualen isimli maddenin Körfez Savaşı Sendromu gibi vücudu tahrip eden oto-immun hastalıklarına neden olduğuna dikkat çekerek "Aylar öncesinden 20 milyon doz domuz gribi aşısı siparişi veren Sağlık Bakanlığı'nın ısmarladığı aşıda Amerika'da yasak olan bu adjuvan madde skualen var mı?" diye sordu.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, domuz gribi aşısının çok tehlikeli olabileceğini bildiren haberlere her gün bir yenisinin daha eklendiğini belirterek,"Grip aşılarına tıp dilinde adjuvan adı verilen ve vücudun aşıya daha fazla tepki vermesini sağlayan maddeler ekleniyor. Alüminyum ve skualen bunlar içinde en çok kullanılanlar" dedi.

Posted by Arif

Uzmanlar, romatizmal hastalıkları olan ve tedavi için bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanan hastaların domuz gribi aşısı olmalarını önerdi.

Romatoloji Araştırma ve Eğitim Derneği (RAED) tarafından düzenlenen “10. Ulusal Romatoloji Kongresi”, 30 Ekim – 3 Kasım 2009 tarihleri arasında Belek Antalya’da gerçekleştiriliyor. Yaklaşık 600 katılımcının takip ettiği kongreye 7 yabancı konuşmacı da davetli olarak katılıyor.

Kongre kapsamında yapılan basın toplantısında gündemin ana konularından domuz giribi aşısı tartışmalarının yanı sıra osteoporoz, ankilozan spondilit , behçet hastalığı gibi romatizmal hastalıklara da değinildi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İhsan Ertenli, romatizmal hastalıkları olan ve tedavi için bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanan hastaların Domuz gribi aşısı olmalarını önerdi.

Posted by Arif

Bir Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı olarak aşılar hakkında genel düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

Enfeksiyon hastalıklarıyla mücadelede 2 önemli hedef bulunmaktadır. Birincisi var olan enfeksiyonu tedavi etmektir. İkincisi ise o enfeksiyon etkenine karşı nasıl korunulacağının bilinmesi ve uygulanmasıdır. İşte aşılama dediğimizde enfeksiyonlara karşı korunmada en önemli silahtan bahsediyoruz demektir. Günümüzde çiçek hastalığının eradike edilmesi (ortadan kaldırılması), kızamığa bağlı ölümlerin azalması, kızamıkçık ile ilişkili yenidoğan anomalilerinin azalması, yeni doğanda tetanozun önlenebilmesi ve azalması, ülkemizde ve bir çok ülkede çocuk felcinin görülmemesi, aşıyla önlenebilir hastalıklardan ölüm oranının azalması hep etkin ve sürekliliği olan aşılama stratejileri ile sağlanan sonuçlardır.

Bir ulusal uzmanlık derneği başkanısınız. Ama Sağlık Bakanlığı'nda da önemli bir komisyonun üyesisiniz. Bu komisyonun işlevi nedir açıklayabilir misiniz?


Son yorumlar