warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

domuz gribinden korunma

Posted by Serrâ

2009 H1N1 gribi salgını nedeniyle okulların tatil edilmesinin tartışıldığı şu günlerde veliler çocuklarını gribal enfeksiyonlardan nasıl koruyacağını düşünüyor. Uzmanlar, çocukları influenza ve üst solunum yolu enfeksiyonlarından korumanın ilk adımının bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinden geçtiğini söylüyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, aşıların düzenli yapılması, sağlıklı beslenme ve kaliteli uykunun çocukların bağışıklık sisteminin güçlenmesi açısından önem taşıdığını söylüyor.

Yenidoğanların, süt çocuklarının ve oyun çocuklarının bağışıklık sisteminin yeterince güçlenmemiş olması enfeksiyon hastalıklarına daha kolay ve sık yakalanmalarına neden olabiliyor. Bunun dışında altta yatan kronik akciğer hastalığı, kalp hastalığı, böbrek hastalığı, kan hastalığı, beslenme yetersizliği olan çocuklarda enfeksiyon daha ağır seyredebiliyor. Okul çocuklarının yoğun sınav ve ders dönemlerinde yorgunluk, aşırı stres nedeni ile vücut dirençlerinin düştüğü biliniyor.

Posted by Arif

Uzmanlar hızla yayılan domuz gribinden korunmak için ıspanak suyu içilmesinin sağlık açısından yararlı olacağını belirtti.

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Diyetisyeni Sıdıka Orhun,, “Özellikle soğuk algınlığına yakalananların bağışıklık sistemi zayıflar. Bu yüzden de içinde bol miktarda C ve A vitamini bulunan, demir ve enzimlerce çok zengin olan ıspanağın suyunu içmek domuz gribine karşı alınabilecek en doğal korumadır” dedi.

B1 ve C1 vitaminlerini içeren brokolinin, havuç ve elma suyu ile karıştırılıp içilmesinin de soğuk algınlığına karşı faydalı olduğunu söyleyen Diyetisyen Sıdıka Orhun, “Brokoli, yüksek miktarda kalsiyum, kükürt, potasyum ve selenyum içerdiği için mineral ve demir eksikliğini gideriyor” diye konuştu.

Posted by Arif

Dünya Sağlık Örgütü Genel Merkezi Küresel Grip Programı Pandemi Hazırlık Koordinatörü Prof. Dr. Hande Harmancı uyardı: Veliler sadece bilim adamlarına kulak versin ve çocuklarını muhakkak aşılatsın.

Başbakan Erdoğan “Ben ve ailem domuz giribi aşısı olmayacağız” derken, toplumun büyük kısmı bu konuda tereddüt yaşarken, bilim dünyasından bu konuda çok önemli bir çağrı geldi. Vatan Gazetesi’ne konuşan Dünya Sağlık Örgütü Genel Merkezi Küresel Grip Programı Pandemi Hazırlık Koordinatörü Prof. Dr. Hande Harmancı, “Mutluka aşı olun” çağrısı yaptı.

H1N1 virüsü mutasyona uğradı mı? Bundan sonra aşılar ve ilaçlar işe yaramayacak mı?

H1N1 virüsü sürekli olarak mutasyona uğrayabilecek bir yapıda fakat her mutasyon aynı değildir. Norveç’in yaptığı açıklamadan Dünya Sağlık Örgütü’nün de (WHO) bilgisi var. Açıklamaya göre virüsün genetik yapısının belli bir yerinde değişime uğradığı söyleniyor, fakat bunun klinik anlamının ne olduğunu henüz bilmiyoruz. Bu mutasyonun klinik seyirde ya da ilaçlar üzerinde bir etkisi olacak mı olmayacak mı henüz araştırma altında. Fakat şu andaki virüslerin her iki ilaca da (Oseltamivir ve Zanamivir) bir direnç geliştirmediği kesin olarak gösteriliyor.

Virüsün mutasyona uğradığı ne kadar sürede netleşir?

Veri toplama hızına bağlı bu. WHO laboratuvarları bu virüsleri sürekli izliyorlar. Olay veriler toplandıkça netleşecek.

Posted by Arif

100 gram turpta 100 miligramdan daha fazla C vitamini bulunduğunu, aynı ağırlıkta bir limonda ise C vitamini miktarının daha az olduğunu söyledi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülkadir Hurşit, mevsimsel grip, Domuz gribi ve diğer hastalıklarda vücut direncinin artırılması için dengeli beslenmenin öneminin tartışılmaz olduğunu vurguladı.

Virüslerin yol açtığı hastalıklarda vücutta neden olduğu toksik etkileri C vitaminin en aza indirdiğinin bilindiğini söyleyen Hurşit, bu nedenle özellikle gripte C vitaminin alımının önemsendiğini hatırlattı.

Yaygın olarak C vitamini denilince akla limon ve turunçgillerin geldiğini ifade eden Prof. Dr. Hurşit, 100 gramında limon ve turunçgillerden daha fazla C vitamini ihtiva eden sebzeler olduğunu ancak bunların vatandaşlar tarafından çok iyi bilinmediğini söyledi.

Bunların başında turp geldiğini vurgulayan Hurşit, turpun C vitamini açısından en zengin kaynak olduğunu bildirdi.
C vitamini kaynaklarının 3 grubu ayrıldığını belirten Hurşit, konuyla ilgili şu bilgileri verdi:

Halk arasında "domuz gribi" olarak bilinen Pandemik A (H1N1) virüsüne karşı yüzey temizliği çok önemli. Peki bu konuda nelere dikkat etmek lazım?

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) Bulaşıcı Hastalıklar Komisyonu üyesi Yardımcı Doç. Dr. Esin Kulaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "domuz gribine" karşı okulların, toplu taşıma araçlarının ve kamuya açık alanların ilaçlandığını hatırlatarak, "Ancak ilaçlamada kullanılan maddelerin içeriği ve yapılan işlemin bilimselliği konusunda şüpheler bulunmaktadır. Ayrıca bu maddelerin gereksiz ve fazla kullanılması da insan sağlığına zarar verebilmektedir" uyarısında bulundu.

Güneş ışığına oldukça duyarlı olan grip virüsünün, başlıca bulaşma yolunun damlacık yoluyla olduğunun bilindiğini anlatan Kulaç, diğer damlacık yoluyla bulaşan mikroorganizmalarda olduğu gibi sıklıkla kapalı ortamlarda bulaştığını söyledi. Kulaç, bu nedenle ev, okul, hastane bekleme salonu, iş yeri ve otobüs gibi kapalı alanların iyice havalandırılmasının, pandemik gribin bulaşmasını önlemede etkin bir kontrol yöntemi olduğunu vurguladı.

-"JELİN EL YÜZEYİNDE İYİCE KURUMASI BEKLENMELİ"-
Kulaç, hasta kişilerin öksürüp hapşırmasıyla havaya yayılan enfekte damlacıkların, bir süre havada asılı kaldıktan sonra sandalye, masa, kapı kolu, klavye gibi yüzeylere bulaşabildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Ortam ısısı, nem oranı, güneşlenme durumu ve yüzey özelliği gibi etkenlere bağlı olmakla beraber, grip virüsünün bu yüzeylerde 2-48 saat arasında canlı kalabildiği rapor edilmektedir.

Posted by Arif

Domuz gribi salgınının şiddetini artırdığı kış aylarında kullanılan klimaların temizliğine dikkat edilmesi gerektiği belirtildi.

EGE Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) İklimlendirme Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Müjdat Şahan, H1N1 virüs partiküllerinin yaklaşık iki saatlik süre içinde havada asılı kalarak yayılmayı hızlandırdığını belirtti. Hava dolaşımının olması halinde virüsün asılı kalma süresinin sirkülasyon hızına da bağlı olarak 15 dakikaya inebildiğini söyleyen Şahan, “Havanın hareketi açısından klimaların kullanılması gerekiyor. En yüksek fan hızında çalıştırılırsa virüsün yaşam süresi kısalıyor. Diğer yandan ortama yayılan virüslerin diğer insanlara yayılmasını kolaylaştırdığı için klimalar sakıncalı bulunuyor. Burada klimaların düzenli temizliği ve profesyonel servis desteği önem kazanıyor” dedi.

Posted by Arif

İnfluenza A (H1N1) virüsüne karşı geliştirilen aşı Avrupa ülkelerinde bugüne kadar yarım milyondan fazla kişiye uygulandı.

Domuz gribini engellemek amacıyla Avrupa’da çalışmalar yoğun bir şekilde sürüyor. Araştırmacı ilaç firması GlaxoSmithKline (GSK) tarafından influenza A (H1N1) virüsüne karşı geliştirilen aşısı Avrupa ülkelerinde bugüne kadar yarım milyondan fazla kişiye uygulandı.

Yetkililer, aşının GSK’nın daha önce kuş gribine yol açan H5N1 virüsüne karşı geliştirdiği aşıya benzer emniyet profili sağladığını kaydediyorlar.

Çocuklarla ilgili klinik araştırmaların ilk sonuçları olumlu

6 – 36 ay arasında 200 çocuğun katılımı ile İspanya’da yürütülen bir klinik araştırmanın ilk sonuçları da belli oldu. 51 çocuğun verileriyle yapılan ara değerlendirme, adjuvanlı aşının ilk dozu uygulandıktan 21 gün sonra güçlü bir bağışıklık sağlandığını ve bu konuda uluslararası ruhsatlandırma otoriteleri tarafından konulan kriterlerin karşılanmakla kalmayıp aşıldığını ortaya koydu. Bu çalışma için aşıda, yetişkinlere uygulanan dozun yarısı kadar H1N1 antijeni kullanıldı.

Posted by Arif

Memorial Ataşehir Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Şefika Aydın Selçuk, “Doğru beslenerek gripten korunmanın yolları” hakkında bilgi verdi.

Havanın soğuması ile birlikte hastalıkların oluşum sıklığı artmaktadır. Mevsimin değişikliğine bağlı olarak halsizlik, isteksizlik, baş ağrısı ve yorgunluk ilk belirtilerdir. Grip, soğuk algınlığı, bronşit gibi pek çok hastalık da kendini göstermeye başlamaktadır. Bağışıklık sistemimizin güçlü olması bu dönemde çok önem kazanmaktadır. Bizi enfeksiyondan koruyan ve toksik ajanlarla savaşan bağışıklık sistemimizdir. Güçlü bir savunma mekanizması oluşturmanın temelinde ise; yeterli ve dengeli beslenme ve antioksidan besinlerce zengin beslenme yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü bu dönemde vücut direncindeki azalmaya dikkat çekerek antioksidan etkiye sahip olduklarından A, C, E vitaminlerin, selenyum, çinko, magnezyum gibi minerallerin, omega - 3 ve omega - 9 yağ asitlerinin alımını artırmayı önermektedir. Tabi ki öncelik bu öğelerin besinlerden doğal olarak alınmasıdır.

Sağlıklı olmak sağlıklı beslenmekle devamlılık kazanır.


Domuz gribi ile yaşıyor, onunla yatıp kalkıyoruz.

Dost sohbetleri, gazete haberleri ve televizyonlarda hep o var. Aklıma “Samimiyeti böyle sürdürürsek bulaşmayı nasıl önleyeceğiz” diye sormak bile geliyor ama sırada başka sorular var...

Sık sorulan soruların başında, “alınması gereken önlemlerin neler olduğu” geliyor. Korunmanın temel noktalarını aslında hepimiz çok iyi öğrendik:

“Gripli olanlardan en az bir metre uzak duracağız, gripsek öksürürken aksırıp hapşırırken ağzımızı, burnumuzu kâğıt mendille kapatacağız ve hemen o mendilleri çöpe atacağız. Hasta olduğunu bildiğimiz kişilerin eşyalarını kullanmayacağız, özellikle aynı havlulara elimizi, yüzümüzü sürmeyeceğiz.

Mümkünse onların istirahat ettikleri odayı ayıracağız, aynı yatağı paylaşmayacağız, onlarla kesinlikle öpüşüp koklaşmayacağız. Hasta olsun olmasın herkesle başımızla, gözlerimizle selamlaşacağız.

Özetle bu kış el sıkmayı, sarılıp kucaklaşmayı kesinlikle unutacağız. Sırası gelmişken şimdiden hatırlatalım: Bayramda el öpmek de yok! Büyüklerimize saygılarımızı, sevgilerimizi bildireceğiz ama bunu sözle, gözle ifade edeceğiz.”

Domuz gribinden doğal kürlerle korunmanın yollarını biliyor musunuz?

Domuz gribi yurt genelinde hızla yayılırken koruyucu önlemler de artıyor. temizliğin önemli olduğu kadar sağlığı koruyucu doğal kürler de korunmada büyük önem taşıyor. Doğal besinlerle nasıl korunacağımız konusunda Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu ile görüştük.

Domuz gribinden korunmanın yolları nelerdir?

Grip virüsü sürekli mutasyon geçirmektedir. Yani, genetik yapısını değiştirmektedir. Her yıl geliştirilen grip aşısı bir önceki yıla ait grip aşısından farklıdır. Genetik yapısını sürekli değiştiren grip virüsü zaman içerisinde kendine uygun (çoğalabileceği) farklı konaklar bulabilir. Zaman içerisinde değişen genetik yapılarından dolayı hayvanlara konak olarak yerleşebilmiştir.

Gripten korunmak için ne yapılmalı?

İnsanların toplu halde bulundukları (otobüs terminalleri, hava alanları gibi ) ortamlarda uzun bekleme yapılmaması, kapalı mekan eğlence yerlerinde mümkün olduğu kadar tercih edilmemeli. El temizliğine özen gösterilmeli. Anti bakteriyel mendillerin grip virüsüne karşı bir koruyucu olmadığının bilinmesi; el temizliğinin mutlaka akar su altında sabunla yapılması gerekir. Yakın temastan kaçınılması (el sıkışmak, öpüşmek) gerekir. Karaciğer metabolizmasının ve bağırsak florasının sağlıklı çalışması gribe karşı savunmada önemlidir.

Posted by Arif

Domuz Gribi, dünya genelinde önemli bir sağlık sorunu. Bu hastalığa yol açan virüs, kolayca bulaşabiliyor. Domuz gribinden korunmak ve bulaşma riskini azaltmak için öncelikle hastalıkla ilgili bilgilenmek ve bazı önlemler almak gerekiyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sesin Kocagöz domuz gribi ile ilgili merak edilenleri tüm yönleriyle anlattı…

NEDİR?

1. Domuz gribi nedir?

Domuz gribi, insanlarda mevsimsel gribe benzer şikayetlere yol açan viral bir hastalıktır. Kaynağı, A (H1N1) tipi virüstür.

Bu yeni virüs; insan, domuz ve kuş virüslerinin karışımıdır. Domuz gribi denmesinin nedeni ise, domuzlar arasında görülen grip virüsüne benzemesidir.

BULAŞMA YOLLARI

2. Hastalık nasıl bulaşır?

Posted by Serrâ

Ekinezya bitkisinin, domuz gribinden korunmada etkili olabileceğini biliyor muydunuz?

Ekinezya (Koni Çiçeği) (Echinacea purpurea), soğuk algınlığı, grip, enfeksiyon, zayıf bağışıklık sistemi ve kanserden korunma gibi durumlarda dünyanın en önemli şifalı bitkilerinden olup; kuru toprak ve ovalar ile seyrek ormanlık arazilerde doğal olarak yetişen çok yıllık bir bitkidir.

Posted by Arif

Anti viral (virüs önleyici) özelliği gösteren humik asitin, vücut direncini arttırıcı özelliği nedeniyle domuz gribinden korunmaya karşı en etkili madde olduğu belirtiliyor.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Tutar, anti viral (virüs önleyici) özelliği gösteren humik asitin, vücut direncini arttırıcı özelliği nedeniyle domuz gribinden korunmaya karşı en etkili madde olduğunu, domuz gribine karşı yürütülen bilimsel çalışmalarda humik asitten yararlanılması gerektiğini söyledi.

Tutar, yaptığı açıklamada, toprağın humus kısmında bulunan humik asitin mucizevi bir madde olduğunu bildirdi.

Humit asitin bilinen en güçlü anti oksidan, anti viral, anti mikrobiyal, radikal yakalayıcı ve en iyi vücut düzenleyici olması nedeniyle, insan sağlığı üzerinde olumlu sonuçlar verdiğinin bilimsel olarak ispatlandığını kaydeden Tutar, dünyadaki birçok bilim adamının humik asit üzerinde çalıştığını söyledi.

Türkiye’de humik asit konusunda ilk kez proje hazırladıklarını kaydeden Tutar, TÜBİTAK’ın projeye 300 bin TL’lik destek verdiğini belirterek, şöyle konuştu:

Posted by Arif

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi, evinde domuz gribine yakalanmış aile bireylerine bakanlar için bir korunma rehberi hazırladı.

Buna göre, evde bakılan domuz gribi hastalarının,

* Gebelik, diyabet, kalp hastalığı, astım gibi özel bir durumu olup olmadığından emin olması,
* Antiviral ilaç kullanıp kullanmaması konusunda doktora danışması,
* İşe ya da okula gitmeyip ev içinde de aile bireylerinden olabildiğince uzak kalması,
* Ateş düştükten sonraki 24 saatte evde kalması,
* Bol miktarda sıvı tüketmesi,
* Ellerini sık sık yıkaması,
* Ortak alanlarda maske takması gerekiyor.

Evde yayılmayı önlemek için:

* Hastalanan kişiden uzak kalın.
* Evdeki herkesin elini yıkadığından emin olun.
* Hastayı ayrı bir odaya yerleştirin.
* Hastaya bakan kişi sizseniz, sizden başkasının odaya girmesine izin vermeyin.
* Yüzünüze öksürmemesine dikkat edin.
* Banyo yüzeylerini ve komodinleri temiz tutun.
* Hastanın kullandığı çarşafların ve yiyecek kaplarının temizlenmeden önce kimseyle temas etmemesi gerekiyor.

Domuz gribine karşı kullanımı yaygınlaşan maskenin etkinliğini artırmak için bazı konulara dikkat edilmesi gerekiyor.

Erkeklere tıraş olduktan sonra maske takmaları, maskenin bir kişi tarafından kullanılması ve başkasıyla paylaşılmaması tavsiye ediliyor.

3M Türkiye firması yetkililerinden aldığı bilgiye göre, Domuz gribi salgınının başlamasının ardından maskeye olan talep arttı.

Fabrikalarındaki üretimin yüzde 80 arttığını ifade eden şirket yetkilileri, maskelere diğer ülkelerden de yoğun talep olduğunu belirtti.

Talepleri karşılamak için üretimlerini 2 kat artırmayı planladıklarını dile getiren yetkililer, maske üretimi yapan diğer firmaların da yoğunluk yaşadığını söyledi.

Maskelerin kullanımı konusunda vatandaşların dikkatli olmasını isteyen yetkililer, bir maskeyi sadece bir kişinin kullanması ve başkasıyla paylaşmaması gerektiğini belirtti.

Astım hastalarının maske kullanmadan önce mutlaka doktora başvurmaları gerektiğini vurgulayan yetkililer, şu açıklamalarda bulundu:

Posted by Arif

Yüz maskeleri ve N95 respiratörleri kullanmanın yeterli koruma sağlayacağı konusu kesin değildir. N95 respiratörlerinin çoğu 0.3 mic. büyüklüğündeki parçacıkların % 95 ini geçirmez. Ancak H1N1 virüsü yaklaşık 0.1 mic. büyüklüğündedir. Bu yüzden H1N1 e karşı N95 in koruyuculuğuna güvenmek, sivrisinek tellerinden yapılmış bir şemsiye ile yağmurdan korunmaya benzer...

Bu durumda kullanılan ilaç(İsmini veremiyorum) ; H1N1 virüsünü öldürmez ancak Virüsün doğal ömrü tamamlanıncaya kadar (1-2 hafta) daha fazla yayılıp çoğalmasını durdurarak zarar vermesini önler.

Ellerin sık sık yıkanması (Zaten bütün yetkili açıklamalarda önemle dile getiririliyor) “Elleri yüzünüzden uzak tutun. Yemek yeme ve banyo (yüz yıkama) zorunlu haller dışında ellerinizle yüzünüzün harhangi bir yerine dokunmaktan sakının.

Posted by Arif

Bir Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı olarak aşılar hakkında genel düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

Enfeksiyon hastalıklarıyla mücadelede 2 önemli hedef bulunmaktadır. Birincisi var olan enfeksiyonu tedavi etmektir. İkincisi ise o enfeksiyon etkenine karşı nasıl korunulacağının bilinmesi ve uygulanmasıdır. İşte aşılama dediğimizde enfeksiyonlara karşı korunmada en önemli silahtan bahsediyoruz demektir. Günümüzde çiçek hastalığının eradike edilmesi (ortadan kaldırılması), kızamığa bağlı ölümlerin azalması, kızamıkçık ile ilişkili yenidoğan anomalilerinin azalması, yeni doğanda tetanozun önlenebilmesi ve azalması, ülkemizde ve bir çok ülkede çocuk felcinin görülmemesi, aşıyla önlenebilir hastalıklardan ölüm oranının azalması hep etkin ve sürekliliği olan aşılama stratejileri ile sağlanan sonuçlardır.

Bir ulusal uzmanlık derneği başkanısınız. Ama Sağlık Bakanlığı'nda da önemli bir komisyonun üyesisiniz. Bu komisyonun işlevi nedir açıklayabilir misiniz?

Domuz gribi salgını nedeniyle okulların tatil edildiği bu günlerde veliler çocuklarını gribal enfeksiyonlardan nasıl koruyacağını düşünüyor.

Uzmanlar, çocukları influenza ve üst solunum yolu enfeksiyonlarından korumanın ilk adımının bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi olduğuna dikkat çekiyor. Aşıların düzenli yapılması, sağlıklı beslenme, kaliteli uyku çocukların bağışıklık sisteminin güçlenmesi açısından önem taşıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, çocuklarda bağışıklık sistemi güçlendirilmesinin yollarını anlatıyor.

Yeni doğanların, süt çocuklarının ve oyun çocuklarının bağışıklık sisteminin yeterince güçlenmemiş olması enfeksiyon hastalıklarına daha kolay ve sık yakalanmalarına neden olabiliyor. Bunun dışında altta yatan kronik akciğer hastalığı, kalp hastalığı, böbrek hastalığı, kan hastalığı, beslenme yetersizliği olan çocuklarda enfeksiyon daha ağır seyredebiliyor. Okul çocuklarının yoğun sınav ve ders dönemlerinde yorgunluk, aşırı stres nedeni ile vücut dirençlerinin düştüğü biliniyor.

Posted by Arif

Domuz gribine karşı dezenfekte çalışmaları yapılması amacıyla okullarda 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile birleştirilerek uzatılan tatil yarın sona ererken, Sağlık Bakanlığı, okullarda alınabilecek önlemler çerçevesinde sınıfların, öğretmen odalarının ve diğer odaların hava akımını sağlayacak şekilde sık sık havalandırılmasını önerdi.

Sağlık Bakanlığı, öğretmenlere Domuz gribi ve korunma yöntemleri konusunda eğitim verecek “okul eğitimcileri”ne yönelik bir sunum hazırladı.

Griple ilgili genel bilgilerin yer aldığı sunumda, hastalığın belirtileri, bulaşma yolları ve önlemler konusunda açıklamalar bulunuyor.

Sunumda, günlük yaşamda sık dokunulan, canlı grip virüslerinin bulunabileceği kapı kolları, bilgisayar klavyesi, cep telefonu, kablolu telefon ahizeleri, uzaktan kumandalar, sandalye, masa, sıra, kalem, kitap ve defter gibi yüzeylerden bulaşabilen domuz gribine karşı alınması gereken önlemler şöyle sıralandı:

“-Okulda bulunduğunuz ortamı, sınıflarınızı, öğretmen odalarını ve diğer odaları hava akımını sağlayacak şekilde sık sık havalandırın.

Posted by Arif

Domuz gribi virüsüne karşı koruyucu bir önlem olarak aşıların kontrollerinin tamamlanmasının ardından aşılama yarın başlıyor.

Halk arasında “Domuz Gribi” olarak bilinen “Pandemik A H1N1” virüsüne karşı koruyucu bir önlem olarak yurt dışından sipariş edilen aşıların kontrollerinin tamamlanmasının ardından aşılama yarın başlıyor. Aşı, ilk olarak sağlık personeli ve henüz yola çıkmamış hacı adaylarına yapılacak.

Aşıların Türkiye'ye gelen ilk partisinden alınan numuneler Hıfzıssıhha Laboratuvarlarındaki ön ve son kontrolleri 28 Ekim Çarşamba günü tamamlandı. Testlerde bütün sonuçların olumlu olarak çıktığı açıklandı.

Pandemi Bilim Kurulu'nun verdiği kararlar dahilinde planlanan ve icra edilen “H1N1 Aşı Uygulamaları ve Takvimi”ne göre, ilk aşı uygulamaları “sağlık personeline ve henüz yola çıkmamış hacı adaylarına” yapılacak. Sağlık personeline aşı uygulaması yarın başlayacak. Aşılamalar, enjeksiyon yöntemiyle yapılacak, ABD'de kullanılan burundan sprey yöntemi Türkiye'de uygulanmayacak.


Son yorumlar