warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

genler

Posted by Arif

Yağmurun yağması,bulutların oluşması, oksijenin üretilmesinde gizli bir aktör rol alıyor: Gen. Mikroorganizmalar dünya için sandığımızdan çok daha önemli; aralarındaki en basit ilişki bile diğer tüm canlıları etkileyebilir. Atmosfer, toprak, okyanuslar, buzlar, canlılar... Bunların tümü birbirine hassas dengelerle bağlı; hepsi de tek bir sistemin parçası olarak çalışıyor. Yeni bir dal olan 'Dünya sistem bilimi' bu büyük 'senfoniyi' inceliyor. ESA (AVRUPA UZAY AJANSI)

Gökyüzündeki bakteriler yağmur ve kar yağmasına mı neden oluyor?

Posted by Arif

Mendel ‘in bezelyelerle yaptığı deneylerden elde ettiği sonuçlar, ona katılımın bağımsız faktörler tarafından kontrol edildiği fikrini vermiştir. Bir bitkinin tohum şekli çiçek durumu veya boyu gibi kalıtsal her karakterini bir çift faktör tarafından kontrol edildiği düşünülüyordu. Bu gün bu faktörlere gen diyoruz.

Mendel, farklı karakterleri taşıyan faktörlerin, gametler oluşurken, bağımsız olarak ayrıldıklarını varsaymıştır. Farklı faktörler kapsayan gametler döllenme sonucu çok çeşitli kombinasyonlar ortaya çıkmıştır.

Mendel ‘in prensipleri ve varsayımları, bezelye üretiminde elde ettiği nedensel verilerini çok güzel açıklıyordu. Yinede önemli sorular cevapsız kalmıştı. Mendel ‘in düşündüğü gibi, gerçekten gen veya faktör olarak adlandırılan yapılar var mıdır? Eğer varsa nerede bulunurlar ve yapıları nasıldır?

MENDEL ‘İN PRENSİPLERİNİ AÇIKLAMA ÇABALARI

1) MENDEL ‘İN ÇALIŞMASI 35 SENE SONRA ORTAYA ÇIKIYOR

Posted by Arif

Gen tedavisi, çeşitli pek çok klinik durumun gelecekteki tedavisi için ümit vermeye devam etmektedir. Alışılmamış, biçim verilmiş gen transfer vektörlerinin gelişimi, tedaviye yönelik gen ifadelerinin verimini ve stabilitesini arttıracaktır. Doku ve organ nakli konusunda ise gen tedavisinden nakledilmiş dokunun akut ve kronik reddedilmesini engellemek amacı ile ya reddetmeyi engellemede önemli yeni genler (örneğin: yardımcı uyarıcı blokaj molekülleri yada imünosupresif sitokinez) yada adezyon molekülleri gibi reddetme ile alakalı moleküllerin üretimini engellemek için anti-duyusal nükleik asitler aşılayarak yararlanılmaktadır.

Genlerin yabancı donör antijenlerini (alloantijenler) kodlayan gen tedavisi vektörleri tarafından taşınımı ayrıca alıcıda donöre özel cevapsızlık (immunolojik tolerans) oluşturmanın etkili bir yolu olup, belki de potansiyel olarak zararlı bütün vücut immunosüpresyonuna olan ihtiyacı ortadan kaldırabilir.

Posted by Arif

Bilim adamları, insan gen haritasının yani "Hayatın Kitabı"nın düşünülenden daha ince olduğunu, bunun da daha kolay okunmasına yardımcı olacağını söyledi. İnsanın genetik kodunu araştıran bilim adamları, tahmin ettikleri gen sayısının yarısını buldular, ancak insanının gen etkileşiminde olağanüstü bir kompleks olduğu da keşfedildi. Science ve Nature dergilerinde yer alan ve bugün çeşitli şehirlerde düzenledikleri basın toplantılarında açıklanan araştırmalar, genler üzerindeki tıbbi keşiflerin daha kolay yapılabileceğini ortaya koyuyor. Celera Genomics şirketinin Başkanı Craig Venter, ilaçlarda genetik biliminin kullanılması durumunun daha karmaşık olduğunu söyledi. Venter, son çalışmalarla bir hastalığa neden olan bir proteine bir genin yol açtığı düşüncesinin artık yanlış olduğunu bildiklerini söyledi.

Çevrenin rolü genler kadar önemli

Posted by Arif

Moleküler genetik biliminin ve rekombinant DNA teknolojisinin ilerlemesiyle, bakteriler önemli roller almaya başladılar. Genlerin nasıl işlediği bilindiğinden beri, bilim adamları canlıların genleri üzerinde oynayabiliyorlar. Bunun ahlaki yönü tartışıladurursun; bilimsel çalışmalar da hızla ilerliyor. Bakterilerin genetik müdahalelerle doğrudan ne ilgisi olduğunu düşünebilirsiniz.

Yapılan bir araştırmaya göre davranışlarımız, bir diğer deyişle kızgınlıktan patlamanız veya ters bir olayda sakin bir şekilde öbür yanağınızı vurulsun diye çevireceğimiz tümüyle genetik zarın atılmasına ve çıkan sonuçlara bağlı!

Araştırmacıların bulgularına göre bazı kişilerde kendilerini daha çok şiddete, ve hırçınlığa yönlendiren bir genetik özellik var.

Ancak, “kötü huy geni” nin aktif hale gelmesi için kişilerin çocukken ihmal edilmiş veya kötü muamele görmüş olması gerekli.

Bilim adamlarının belirttiklerine göre davranış biçimi, genler ve çevre arasındaki son derece komplike ilişkilerin sonucu olarak ortaya çıkıyor.

Dolayısıyla bebeklerin, yaşları ilerledikçe kavgacılık riskilerini arttırabilecek genetik mutasyonlar açısından incelenmeleri gereki.

ABD'li bilim adamları farelere gen nakli yaparak öğrenme kabiliyetini artırmayı başardılar. Bu teknik ileride insanlara da uygulanabilecek, hafızası zayıflayanlara takviye yapılacak.

Bebeklerin zeka düzeyinin artırılmasında da kullanılabilecek yöntem Princeton Üniversitesi'ndeki araştırmacılar tarafından geliştirildi. Bilim adamları, yaptıkları bir deneyde, beyinde öğrenmeyi ve hafızanın gelişmesini sağlayan NR2B isimli proteinin üretimini artırdılar. Böylelikle fareler daha önce gördükleri Lego taşlarını, suyun altındaki gizli platformun yerini öğrenmeyi başardılar. Bu fareler, kendi deneyimleri ve öğrenme kapasitelerini genleriyle de yavrularına aktardılar.

Alzheimer'a çare

Araştırmayı yürüten Princeton Üniversitesi moleküler biyoloji uzmanı Doç.Dr.Joe Z.Tsien, ‘Araştırma genetik mühendisliğiyle öğrenme kabiliyetinin artırılabileceğini hatta IQ takviyesi yapılabileceğini gösteriyor’ dedi. Nature bilim dergisinin son sayısındaki makalesinde Joe Z.Tsien, beyin fonksiyonlarında önemli bir rol oynayan NR2B adlı proteinin işlevinin deşifre edilmesiyle hafıza kaybına yol açan Alzheimer gibi hastalıklara karşı yeni tedavi metodlarının geliştirilebileceğini söyledi.

Hep yağlı patates cipsleri ya da kızartmaları yedikleri halde bazı insanların nasıl hâlâ zayıf kaldıklarını merak etmişsinizdir. Yeni bir keşif bu merakı giderebilir. Araştırmacılar neden bazı insanların hep kilolu diğerlerinin de zayıf olduklarını açıklamalarına yardımcı olabilecek, kalori yakan bir gen buldular

Aynı zamanda vücut sıcaklığını da düzenleyen bu genin bulunuşu bir gün daha hızlı kalori yakmaya yardımcı olan ilaçların üretiminde yol gösterici olabilir.

Kaliforniya Üniversitesi'nde endokrinolog olan araştırmacı Craig Warden, 'Gen, kalorinin vücutta yağ olarak depolanmasına ya da yakılarak vücut ısısına dönüşmesine karar veriyor.' diyor.

Bu kalori yakan gen herkeste bulunur ve bilimsel olarak UCP2 ya da ayırıcı protein 2 diye bilinir. Fakat bazı insanlarda daha aktif olarak çalışır.

Amerikan Newsweek Dergisi, beslenme ve diyet ile insanların genetik yapılarının nasıl etkileşime girdiğini anlama çalışmalarının tıpta yepyeni bir sayfa açtığını yazdı. Buna göre insanı öldüren şey, yedikleri ya da genleri değil, bunların karşılıklı etkileşimi.

NEWSWEEK’in ‘Diyet ve Genler’ başlıklı çalışmasını kapak konusu yaptı. Dergide, sadece diyete dayalı sağlıklı yaşam tavsiyelerinin bir sona doğru gittiği, gelecek on yıl içinde, hastaların ‘genetik profilleri’ temel alınarak sağlığa yönelik risklerin çok daha iyi anlaşılacağı ve daha uygun ‘kişiye özel’ beslenme planlarının üretilebileceği belirtildi. Bu çerçevede, bazı hastalardan brokoli yemeleri istenirken, diğerlerinden ‘çok daha fazla’ brokoli yemeleri talep edilebilecek.

Newsweek’e göre, tıpta çok yeni bir alan olan ‘beslenme genomikleri’ besin ve genler arasındaki etkileşimi çözümleyerek nasıl daha sağlıklı olunacağına ışık tutmaya başladı. Oysa eski paradigmaya göre ‘iyi genler müdahale etmedikçe, kötü beslenme kalp-damar hastalıkları ve kansere yol açıyor’du. Ancak yeni çalışmalar, bazı yiyeceklerin koruyucu ya da zararlı genleri harekete geçirirken, diğer yiyeceklerin bunlar üzerinde baskı kurduğunu gösteriyor.

Salatanıza doğradığınız domatesin, domates dışında genlere de sahip olabileceğini hiç düşündünüz mü? Örneğin balık genine... Sadece domates yediğinizi düşünürken, aslında balık geni aktarılmış, gen mühendisleri tarafından yaratılmış, yepyeni bir ürün tüketiyor olabilirsiniz.

Balık ve domates genleri arasındaki ilgiyi kuramadıysanız eğer, GDO yani genetiği değiştirilmiş organizmaların ne anlama geldiğini de bilmiyorsunuz demektir. Oysa GDO lu ürünler market raflarında ve mutfaklarımızdaki yerini çoktan almış durumda. Bugün dünyanın hemen her yerinde, GDO lara yönelik ciddi tartışmalar sürüyor. Yeşil devrim olarak da adlandırılan bu süreci savunan ABD gibi ülkeler, GDO ların dünya açlığını önlemenin tek yolu olduğunu savunuyor.

GDO lu ürünleri "frankeştayn gıda" olarak tanımlayan GDO ya karşıtları ise doğal yaşamın çok uluslu şirketlerce patent altına alınarak, güney ülkelerinin ve tarım nüfusunun sömürüye açık hale getirildiğini belirtiyorlar.


Son yorumlar