warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

KKKA

Türkiye'de kene ısırması sonucu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına yakalanan bir kişi, kanı temizlenerek tedavi edildi.

Kanı, iki ayrı filtrasyon işlemine tabi tutularak kene mikrobundan arındırılan yoğun bakım hastası, tekrar sağlığına kavuşarak taburcu oldu.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Oral, 44 yaşındaki erkek hastanın kene ısırmasından 5 gün sonra, yüksek ateş, burun ve bağırsak kanaması, karaciğerde enzim bozukluğu ve trombosit eksikliğiyle hastaneye başvurduğunu anlattı.

Keneler sadece ölümlere sebep olan Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA) hastalığı yapmıyor. Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, "Kene denilince akla KKKA geliyor. Ama kenelerin yol açtığı 9 farklı hastalık var. Bu nedenle dikkatli olmak gerekir." dedi.

Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA) hastalığı ile adını duyuran keneler, toplum sağlığını ciddi oranda etkiler hale geldi. Hastalık ilk kez 12. yüzyılda Tacikistan'da tanımlanırken, dünya üzerinde omurgalıları etkileyen 899 tür kene, bugün 9 farklı hastalığa neden olan küresel tehdit noktasına ulaştı. Balıklar dışındaki tüm omurgalıların kanlarıyla beslenen keneler, insanların vücutlarında kalıcı hasarlar bırakmanın yanı sıra ölümlere sebep oluyor.

Keneler, insanlarda sadece KKKA değil, 9 farklı hastalığa sebep oluyor. Kenelerin KKKA hastalığı ile özdeşleştirildiğini ifade eden Samsun OMÜ Enfeksiyon Hastalıkları ve Kliniği Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı KKKA Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, "Bugün kene deyince akla KKKA hastalığı geliyor. Oysa kenelerle bulaşabilecek çok sayıda bakteri ve virüs hastalığı var." dedi.

Posted by Arif

Kurban Bayramı'nın yaklaşmasıyla birlikte uzmanlar bazı hastalıklar konusunda uyarıyor.

Kurban Bayramı'nda özellikle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'nde neden olan kene konusunda dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Ziraat Yüksek Mühendisi Derya Ulaşoğlu konuyla ilgili bilgi verdi.

Ülkemizde Kurban bayramında KKKA vakası bugüne kadar var mı?
Kurban bayramının birinci gününde (8 Aralık 2008) bir tane vaka Trabzon’da var.Tedavi ile kurtulmuş,ölüm gerçekleşmemiş olmasına rağmen basına yansıması iyi oldu.Tam sayıda bu yüzden bilinmemektedir.

Bu vakanın detaylarını alabilir miyiz ?
Emekli polis Hasan Özgen ilk önce hayvan pazarına gidiyor.Kurbanlık ineği kestiriyor.Bu sırada kesime yardım ediyor.Eve gelip etleri parçalara ayırırken göğsüne et parçası düştüğünü düşünerek almak istiyor.Kontrolde eline gelen et parçası değil kene oluyor.

TV’de sürekli KKKA vakası izledikleri için bizde de olabilir diye hemen hastaneye gidiyorlar.Şüpheci yaklaşımları hayat kurtarıyor.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının kesin bir tedavi yöntemi olmaması nedeniyle hastalığın kontrolünde korunma faktörleri büyük önem taşıyor. Amerikan Hastanesi Pediatri Bölümü Uzmanı Dr. Gülsemin Güloğlu, havaların ısınmaya başlamasıyla birlike ortaya çıkan kenelerden korunmak için; kenelerin yoğun olabileceği çalı, çırpı ve gür ot bulunan alanlardan kaçınılmalı ve eğer vücuda kene yapışmışsa da bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini belirtiyor.

Dünyada ilk kez 1944 yılında Kırım’da saptanan ve daha sonra 1956 yılında Kongo’da görülen “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi” (KKKA) hastalığına karşı alınabilecek önlemler konusunda Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Pediatri Bölümü, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi” hastalığının kene tarafından ısırılma ile “Nairovirus” adı verilen bir RNA virüsünün vücuda girmesiyle oluştuğunu ifade ediyor.

Uzmanlar, bazı durumlarda virüsü taşıyan canlıların kanı veya vücut salgılarıyla temas sonucu hastalığın bulaşıcı risk taşıyabileceğini de belirtiyor. 30 kadar farklı kene türünün virüs taşıyabildiğini söyleyen uzmanlar, “Nairovirus” virüsünü çoğunlukla “Hyalomma” cinsi kenelerin taşıdığını açıklıyor.

Posted by Arif

Son yıllarda daha sıkça duyulmaya başlayan, bahar-yaz dönemlerinde artış gösteren ve ağırlıklı olarak keneler aracılığıyla bulaşan virütik bir hastalıktır. İlk olarak 1944 yılında Kırım’da, sonra 1956 yılında Kongo’da tanımlanmış ve sonra aynı hastalık olduğu anlaşılmıştır.

Keneler, kan emerek beslendikleri için hemen tüm yabani ve evcil hayvanların (inek, koyun, köpek, kemiriciler, yerde beslenen kuşlar vb.) üzerinde bulunabilir ve bu hayvanlardan insana geçebilirler. Ayrıca, çalılık ve yeşil, yüksek otlu alanlarda bulunan keneler, beslenmek için doğrudan insanlara da geçip ısırabilirler. Bu nedenle daha çok kırsal bölgelerde ve hayvancılıkla uğraşan kişilerde görülmekle birlikte kentsel alanlardaki uygun ortamlarda da bulunabilirler.

Virüs ile bulaşmış keneler, kan emişini tamamladıktan sonra ayrılırken bir sıvı salgılarlar. Virüs genellikle bu sıvı ile bulaşır. Kan emdikleri ve virüsü bulaştırdıkları tüm canlılar hasta olabilir fakat hastalık genellikle hayvanlarda hafif ve bulgusuz seyreder. Bu nedenle daha az görülmekle birlikte hasta hayvanların salgıları ve kanları aracılığıyla da hastalık bulaşabilir.


Son yorumlar