ihya.org

Nöroloji

Uyuşma ve Karıncalanma Nedenleri

Şikayet

Vücudunuzun bir bölümünde his kayboldu (uyudu) ya da sanki iğne batıyormuş gibi oluyor.

Nedenleri

Sinir veya kan damarına basınç : Vücudunuzun bir tarafı üzerinde uzun süre zor bir pozisyonda oturuyor, dayanıyor veya uyuyordunuz. Genellikle de vücut “uyandıkça” iğne batıyor gibi olduktan sonra hareket ettiğinizde uyuşma geçiyor. Dirseğinize abanmak ulna sinirinize basınç yapar ve dördüncü ve beşinci parmaklarınızda karıncalanma ve uyuşma olur.

Karpal tünel sendromu : Elinizdeki (baş parmaktan yüzük parmağına kadar) ve bileğinizdeki uyuşma geceleri artıyor ve parmaklarınız, baş parmağınız ve eliniz kuvvetsizleşti. Muhtemelen kuvvet gerektiren aletleri ya da bilgisayarı sık kullanan veya sürekli tekrarlamalı hareketler yapan birisiniz. Bu durum kendiliğinden geçer ya da ağrı kesici ve bileklik gerekebilir.

Raynaud hastalığı : El ve ayak parmaklarınız uyuşuyor ve beyazlaşıyor, sonra mavileşiyor, soğuk havalarda kızarıyor ve ısındıklarında acıyor. Küçük kan damarlarıyla ilgili bir rahatsızlığınız var demektir.

Nedeni Belli Olmayan Titreme (Esansiyel Tremor)

Esansiyel tremor, yani nedeni belli olmayan titreme; tek semptomu vücudun herhangi bir parçasının titremesi olan kronik, nörolojik bir bozukluktur. "Senil tremor" yada "Herediter Tremor" olarak da adlandırılabilir. Herediter denmesinin sebebi, %50 olguda ailesel özellik görülmesindendir. Otozomal dominant geçişten söz edilmektedir.

Esansiyel Tremor en sık karşılaşılan hareket bozukluğudur. ABD de 10 milyonun üstünde kişide Esansiyel Tremora rastlanmaktadır.

Titreme, genellikle ellerdedir ancak vücudun diğer kısımlarında da olabilir. Ellerdeki titreme bazen normal günlük aktiviteleri engelleyecek boyuta ulaşabilir. Ses, kafa, çene, gövde ve bacak titremesi şeklinde de görülebilmektedir.

Titreme herhangi bir yaşta başlayabilir. Başta cok rahatsızlık vermeyen titreme, yaşın ilerlemesiyle birlikte şiddetini de arttirir. Hastalar genellikle olayın başlamasından 10-20 yıl sonra tibbi tedaviye ihtiyaç duyar hale gelir.

Esansiyel tremorun sebebi tam olarak bilinmemektedir. Santral sinir sisteminin bir bozukluğudur ancak beynin hangi kısmından kaynaklandığı konusunda bir bilgiye sahip değiliz.

Omurilik, Omurilik Soğanı ve Beyincik Nedir?

Omurilik omurganın içinde vücut boyunca uzanan ve ortasında yine boydan boya bir kanal içeren merkezi sinir sistemidir. Omuriliği beyin kökünden kesin bir sınırla ayırmak olanaksızdır,biri diğerinin devamı gibidir. Erginlerde aşağı doğru ilk lumbar omurun alt kenarına kadar devam eder. Son kısmına ise atkuyruğu şeklinde bir sinir yığını oluşturur.

Omurilik enine kesitinde dıştan içe doğru;kemikten dokusundan yapılmış bir omur,onun altında duramater(sert zar),onun altında arachnoid(örümceksi zar) ,sonra onun altında beyinde de bulunan serebrospinal sıvı onun da altında beyini de örten ve omuriliğin tüm dış yüzünü kaplayan bağ dokudan yapılmış zar pia mader(ince zar) ,sonra omuriliğin içindeki ak madde ve boz madde tabakası ve en içte de yine serebrospinal sıvıyla dolu omurilik kanalı görülür. Omurilikte merkezi kanalın etrafını boz renkli bir bölge çevirir. Onun dışında boz maddeyi içine alan daha açık renkli bir bölge vardır.

Omuriliğin akmaddesi sinir aksonlarından yapılmıştır.

MS (Multiple Skleroz) ve Hepatit B Aşısı

Hepatit B enfeksiyonu aşı ile etkin ve güvenli bir biçimde önlenebilen bir hastalıktır. Ülkemizde farklı merkezlerde yapılan çalışmalarda HBV taşıyıcılığı %4-15 arasında bulunmuştur. Hekimlerimizin karşılaştığı 10-20 hastadan birinin HBV taşıyıcısı olma riski vardır.

Aşı, Hepatit B enfeksiyonunun kronik taşıyıcılığını önlemekte %95 etkiliyken, karaciğer kanserini belirgin oranda azaltmaktadır. DSÖ önerilerine göre yaklaşık 100 ülkenin rutin aşılama programına giren aşı, bazı ülkelerde yüksek risk taşıyan erişkin bireylere yapılmaktadır.

Multiple Skleroz (MS) ve D Vitamini

ABD li bilim adamları, D vitamininin multiple sclerosis (MS) hastalarında pozitif etki yaptığını saptadı.

Günde 1000 ünite D vitaminini 6 ay kullanan hastalarda, D vitamininin kandaki kimyasal etkiyi değiştirerek, hastalarda pozitif etki yarattığı gözlendi.

Yapılan araştırmanın küçük boyutta olduğuna değinen araştırmacılar, 6 ay sonra hastaların kanlarında yapılan araştırmada, büyüme faktörü olan beta-1 in (TGF-Beta) değişiminin yükseldiğini belirledi. Beta-1 in vücudun bağışıklık sisteminin eksilme ve sindirilmesinde önemli rolü olduğu biliniyor.

Araştırmada, vitamin D kullanan hastalarda, interleuken-2 oranının da düştüğü gözlendi. İnterleuken-2 nin hücrelerle ilişkili olarak, multiple skleroza neden olduğu biliniyor.

Fareler üzerinde yapılan araştırmalarda ise, D vitamininin MS hastalığının oluşmasını önlediği belirlendi.

D vitaminini vücudun cilt vasıtasıyla güneş ışınlarından aldığına değinen araştırmacılar, multiple skleroz hastalığının ekvator ülkelerinde sıfıra yakın oranda olduğunu açıkladı.

MS Hastalığı İçin Beslenme Önerileri

1. Günlük olarak tükettiğiniz protein miktarını azaltın; günlük kalori gereksiniminizin %10 unu proteinlerden temin edin. Hayvansal proteinler yerine mümkün olduğunca bitkisel proteinler tüketin (mercimek, soya gibi).

2. Süt ve süt ürünlerini azaltın, bunların yerine diğer kalsiyum kaynaklarını kullanın.

3. Mümkün olduğunca suni gübreler kullanılmadan ve mevsiminde üretilen (sera olmayan) meyveler yiyin. Ekmek ve benzeri yiyeceklerin hammaddelerinin de bu şekilde üretilmiş olmasına özen gösterin.

4. Poliunsature (çok zincirli doymamış) bitkisel yağları, margarinleri, tüm hidrojenize yağları, kısacası tüm yağları diyetinizden çıkarın. SADECE SAF ZEYTİN YAĞI KULLANIN (mümkünse doğrudan bahçesinde zeytin üreten ve bundan yağ elde edenlerden alın).

5. Omega-3-yağ asitlerini düzenli olarak tüketin (balık, keten tohumu yağı, kenevir yağı).

6. Daha çok sebze ve meyve tüketin.

7. Zencefil ve zerdeçal ı düzenli olarak yiyin.

Nörolojide Acil Yaklaşım

Acil nörolojik değerlendirmede; ilk muayenede elde edilen bulgular hızla değerlendirilip, ona göre müdahale, ileri muayene ve hastalıklar belirlenmelidir. Acil hekime hızla hayatı tehdit eden patolojiyi belirlemeli, ortaya çıkabilecek nörolojik problemleri tanımalı ve bu problemle ile ilgili kritik durumları tespit etmeli veya ekarte etmelidir.



NÖROLOJİK MUAYENENİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Sinir sisteminin normal olarak değerlendirilmesi için; ilgili hareketlerin normal olması konuşma ve içeriğinin normal olması ve mental durumun normal olması gerekir. Çok sayıda nörolojik defisit hastanın basitçe gözlenmesi ile araştırılabilir. Ağır hemiparazi veya vücudun bir yarısının ihmali olabilir. Önemli mental durum anormallikleri ve konuşma bozuklukları gösterilebilir.

Acil durumlarda nörolojik muayene için kabul görmüş bir görüş yoktur. Ama kısaca nörolojik muayene şunları içermelidir:

1-Mental durum: Oryantasyon, konuşma içeriği ve devamı.

2-Kranial Sinirler: Pupil cevabı, fundoskopi, ekstraoküler hareketler, fasial kasların gücü, görsel muayene.

Manyetik Rezonans (MR) Nedir?

Diğer İsimleri: MR, magnetic resonance imaging (MRI), nuclear magnetic resonance imaging (NMRI)

Manyetik rezonans ağrısız ve hasta vücuduna zarar vermeden uygulanan bir görüntüleme tekniğidir. Özel bir makina ile organların, kemiklerin ve bazı dokuların görüntüleri alınır.

Bu inceleme tekniğinde manyetik bir alan içerisinde incelenmek istenilen bölgeye radyo dalgaları gönderilir. Radyo dalgalarının uyardığı hücrelerdeki hidrojen atomlarının ürettiği enerji sayılara dönüştürüldükten ve bir bilgisayarca işlendikten sonra bir görüntüye dönüştürülür.Radasyon kullanılmadığı için işlem esnasında hastalar ve uygulayan sağlık personelinin radyasyon alma tehlikesi yoktur. Makina çok yönlü hareket edebildiği için elde edilen görüntü sadece yatay kesitlerle sınırlı değildir. Üç boyutlu görüntüleme sağlanabilir.

Hangi Durumlarda Yapılır:

Epilepsi (Sara) Nöbetinde Yapılması Gerekenler

Doğuştan ya da sonradan ortaya çıkabilen, bir grup beyin hücresinin düzensiz emirler üreterek beyinin çalışmasını geçici olarak bozması ile oluşan bir durumdur.

Bilinç kaybı, idrar kaçırma, çenenin kilitlenmesi, adalelerde kasılmalar görülür. Nöbet sırasında solunumda bozularak ağızdan köpüklü tükürük akar.

Kendiliğinden düzelene kadar kişinin dilini ısırması ve başını bir yere çarpması engellenir. Bu amaçla dişler arasına rulo yapılmış bir kumaş parçası ya da mendil konur. Baş iki el ile kontrol altına alınır, altına yumuşak destekler konur. Nöbetin sonlandığı görülünce hasta nakledilir.

Ankara Tabip Odası İlkyardım Eğitimi Komisyonu İlkyardım Eğitimi Kursu Ders Notlarından Alınmışır.

Bilinç Kaybında İlkyardım Nasıl Yapılır?

Beyine giden kan miktarının azalması sonucu, beş duyu organından gelen uyarılara geçici olarak cevap verememe haline bilinç kaybı, ya da bayılma denir. Bu durumdaki bir kişi, sözle ya da dokunarak kendisine ulaşmaya çalışan ilkyardımcıya cevap veremez, ancak, ağrı yaratan bir uyarana refleks karşılık verir.

Basit bayılmalar genellikle uzun süren açlıklar, ağır yorgunluk, uykusuzluk, ani korku ya da acılar sonucu olarak ortaya çıkar.

Bu durumdaki bir kazazedeye ağızdan yiyecek, içecek verilmez, giysileri rahatlatılır, ayakları yukarıya kaldırılır, kusma olabileceği için yan güvenli pozisyonda tutulur. Kendine gelmeye başlayan kazazede hemen ayağa kaldırılıp, yürümeye zorlanmamalıdır.

Ankara Tabip Odası İlkyardım Eğitimi Komisyonu İlkyardım Eğitimi Kursu Ders Notlarından Alınmışır.

İnme (Felç) Önlenebilir mi?

Serebrovasküler hastalık (halk arasında bilinen ismiyle inme/felç), kalp hastalığı ve kanserden sonra en sık görülen ölüm sebebidir. Bu hastalık, kan damarlarının patolojik süreci sonucu oluşan her türlü anormalliği belirtmektedir. Beyin damarlarında oluşan tıkanıklık ve kanama sonucu meydana gelen hasarlar sonucu değişik şikayetler ortaya çıkabilir. Yaşayan hastaların ağır sekelli olarak (yatalak ve bakıma muhtaç halde) olmalarına neden olur. Hasta sahipleri ve hasta bakıcıların özen göstermesi ve bu gurup hastalık hakkında bilgilendirilmeleri gerekir.

A) Akut İnme Sendromu: Beyin damarlarının ani olarak tıkanması veya kanaması sonucu ortaya çıkan ve vücudun bir yarısında felç gelişmesine neden olan klinik bir tablodur. Akut inme, en sık olarak, beyin damarlarının, beyin dışı kaynaklardan (kalp ve buradan çıkan damarlardan) pıhtı atması veya küçük damar tıkanıklıkları sonucu oluşur.

1) İskemik İnme: Beyin damarlarının bazı nedenlerle tıkanması sonucu ortaya çıkan klinik tablodur.

Uyarılmış Potansiyeller

Genel Bilgiler
Uyarılmış potansiyeller santral sinir sisteminin başlıca duyu yollarının bütünlüğünü kontrol eden elektrofizyolojik incelemelerdir. Klinikte en çok üç duyu yolu, görme, işitme ve hissetme ile ilgili yollar kontrol edilmektedir. Klinisyen çoğu zaman hastanın muayene bulguları tek başına teşhis koymakta yetersiz kaldığı durumlarda tanıya destek olması amacıyla bu incelemelerden birini veya birkaçını istemektedir.

Endoskopik Beyin Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Çocuklarda özellikle de kafalarında su biriken hidrosefali hastalarında kullanılan ''endoskopi'' tekniği, son 2-3 yıldır belli bölgelerdeki beyin tümörlerinde de kullanılıyor.

Tıbbın pek çok alanında kullanılan endoskopik ameliyat yöntemi ameliyatların çok daha kısa sürmesini, hastanın ise daha çabuk iyileşmesini sağlıyor. Endoskopik yöntem, en sıklık çocuklardaki ''hidrosefali'' (kafatası içinde su birikmesi) vakalarında kullanılıyor. Ancak son yıllarda bel ve boyun fıtığı ameliyatlarında da yer bulmaya başladı. Bugün endoskopik yöntemle bel fıtığı ameliyatı yapılan hasta, aynı günün akşamı taburcu edilebiliyor.

Son 10 yılda bin 500’e yakın endoskopik beyin ameliyatı yapan Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Çocuk Beyin Cerrahisi Uzmanı Prof. Memet Özek, yaptıkları ameliyat sayılarının Avrupa’nın çok üstünde olduğunu belirtiyor. Prof. Özek, üç yıldır alanın duayeni olarak kabul edilen dört profesörün katılımıyla meslektaşları için uluslararası bir kurs düzenliyor.

Elektromiyografi (EMG) Nedir?

EMG Nedir?
EMG, elektromiyografi teriminin kısaltılmış adıdır. Kasların kasılmasını sağlayan elektriksel aktivitenin izlendiği ve yorumlandığı bir kas incelemesidir. Kasların kasılması sinirler aracılığıyla beyinden iletilmiş olan uyarıcı potansiyellerin kaslarda oluşturduğu Motor Ünite Aksiyon Potansiyelleri (MÜAP) olarak bilinen elektriksel potansiyeller sayesinde olur.

Kasılmanın miktarı MÜAP'ların sayısının ve sıklığının artması ile artar. Kasların kasılı olmadığı veya kasılı olduğu durumlarda MÜAP'ların incelenmesi, şeklinin veya sıklığının normal sınırlar içinde olup olmaması, veya normalde karşılaşılmayan elektriksel aktivitelere rastlanılması kaslardaki sorunları belirlemek için incelenen değişkenlerdir. Günlük kullanımında EMG incelemesi denildiğinde kas incelemesi anlamının yanısıra sinir incelemesinide içeren testler bütünü anlamına gelmektedir.

EMG'nin Hastalıkların Tanısını Koymada Yeri Nedir ?
EMG direkt inceleme yöntemlerinin yerini tutmasa da bu yöntemlere yol göstermekte, bir çok hastalıkta ise direkt yöntemlere gerek kalmaksızın bazen tek başına bazen diğer dolaylı yöntemlerle klinisyene tanı koymada yardımcı olarak tedavinin yolunu açmaktadır.

Elektroensefalografi (EEG) Nedir?

Elektroensefalografi (EEG), epilepsili hastaları ve şüphe oluşturan nöbet bozuklukları olan hastaları incelemekte kullanılan önemli bir tetkiktir. Beynin elektriksel aktivitesini ölçmek için EEG cihazı kullanılmaktadır. Epilepside EEG'nin amacı tanının desteklenmesi, sınıflanması, fokal beyin lezyonunun araştırılması ve epilepsi hastalarının izlenmesidir. Buna karşın tek başına EEG bulgusu epilepsinin tanısı için yeterli değildir. "EEG tedavi edilmez, epilepsi tedavi edilir." cümlesinden yola çıkarak, klinik bulgu olmadan, yalnız EEG sonuçları ile hastaya antiepileptik tedavi başlanması doğru değildir. Bunun tersi olarak EEG'nin normal sonuç vermesi de hastanın epileptik olmadığı sonucuna götürmemektedir. Epilepside önemli olan, klinik nöbetletin varlığıdır. EEG tanıyı dışlamaz ancak tanıyı destekler. Epilepsi hastasında EEG normal olduğu zaman, gerekirse özel elektrodlarla EEG'ler yinelenebilir. Çekilmiş olan EEG'lerin değerlendirilmesi görsel ve subjektiftir. Bu sebeple değerlendiren kişinin tecrübesi ve bilgisi önem taşır.

Top