warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

Nörolojik Hastalıklar Nelerdir


Nörolojik Hastalıklar Nelerdir TIKLAYIN!
Nöroloji beyin ve sinir hastalığı demektir. Beyin ve vücuttaki tüm sinirlerin hastalıklarıyla ve bu sistemlerin hastalığı sonucu bozulan vücudun diğer organlarının hastalıkları ile uğraşır.

Bu hastalıkların başlıcaları; Baş ağrıları, Baş dönmeleri, Felçler, Sara yani epilepsi hastalığı, Parkinson hastalığı, MS (multipl skleroz), Periferik nöropati, Kas hastalıkları, Beynin ve sinirlerin enfeksiyon hastalıkları, Sırt ağrısı, boyun ağrısı, omirilik, sinir kökü hastalıkları, Uyku bozuklukları, Kaza sonucu oluşan kafa travması, omurilik travması... vs.
Nörolojik Hastalıklar Nelerdir TIKLAYIN!
Posted by goncagül

Bu bozukluk bir yanınıza veya diğer tarafınıza yattığınızda veya bakmak için başınızı geri verdiğinizde ortaya çıkan aşırı baş dönmesi olarak tarif edilir.

Belirtiler

- Birden baş dönmesi (kendinizi veya etrafınızı dönüyor hissetmeniz). Bu durum bir dakikadan kısa süren ve başınızı belli bir yöne çevirdiğinizde meydana gelir.

- Baş dönmesiyle beraber kontrol edilemeyen göz hareketleri.

Baş dönmesini oluşturan neden başın hareketi değil pozisyonudur. Bu tür özelliği onu diğer baş dönmelerinden ayırın. Problem iç kulaktaki sıvı dolu bölüm olan ve dengeyi kontrol eden vestibüler labirenttedir fakat nedeni bilinmemektedir.

Teşhis

Bir yanınız üzerine (sağ veya sol) yatanken veya başınız geriye verilmişken eğer çevreniz dönüyor veya siz kendinizi havada uçuyor gibi hissediyorsanız ve gözleniniz kontrolünüz dışında bin yandan bin yana kayıyorsa, siz pozisyona bağlı baş dönmesi geçiniyorsunuz. Kriz genellikle 1-2 dakikada düzelir. Ancak neden baş dönmesi geçirdiğinizi bulmak için testler yaptırılmalıdır. Başka bin rahatsızlığın bu duruma sebep olup olmadığını belirlemek gerekecektin.

Tedavi

Posted by goncagül

Baş dönmesi bir hareket yanılsamasıdır. Hasta, olmayan bir hareketi varmış gibi algılamakta ve kendisinin ya da çevresinin hareket ettiğini zannetmektedir. Dengesizlik hissi, kişinin çevresine göre dengesini sağlayamama durumudur. Baş dönmesi ve denge bozukluğu, oldukça sık rastlanan yakınmalardandır ve acile başvuruların yaklaşık % 25 ini oluşturur. Bu yakınmalar, özellikle orta ve ileri yaş grubunda daha sıktır. Çocukluk çağında oldukça seyrek görülmektedir.

Hareket ederken dengemizi sağlayabilmek için oldukça çok sayıda vücut sisteminin birlikte uyum içinde çalışması gerekmektedir. Bu da göstermektedir ki, çok sayıda sistemi etkileyebilen çeşitli hastalıkların sonucunda baş dönmesi ve dengesizlik yakınması ortaya çıkabilir. Doğru şekilde alınan yakınma ve hastanın öyküsü, baş dönmesi olan hastalarda daha kısa sürede tanı ve tedaviye olanak tanıyacaktır.

Birçok etkenin rol oynadığı denge sistemimizde, hastalıkların, hangi organa ait olduğunu nasıl anlarız?

Posted by goncagül

Baş ağrıları toplumda ne sıklıkta görülmektedir?

Baş ağrısı toplumda en sık görülen şikâyetlerin başında gelir. Baş ağrısı şikâyeti olanların oranı toplumda yüzde 90’lara ulaşır. Tüm baş ağrılarının yüzde 90’ını ise migren ve gerilim tipi baş ağrıları oluşturur.

Baş ağrılarının kaç tipi var?

Uluslararası Baş ağrısı Derneği baş ağrılarını 14 ana grup ve yüzlerce alt grup olarak sınıflandırmıştır. Doğrudan doğruya baş ağrısı tablosuyla ortaya çıkan, başka bir hastalıkla ilişkisi olmayan baş ağrıları primer baş ağrılarıdır. Bunlar migren, gerilim tipi ve küme baş ağrılarıdır. Sekonder baş ağrıları ise yüzde 10 oranında görülen, nedeni belli bir hastalığa bağlı olarak, beyin damar hastalıkları, sinir sistemi hastalıkları, beyin tümörleri, göz hastalıkları, sinüzit, menenjit gibi hastalıkların seyri sırasında ortaya çıkan baş ağrılarıdır.

A) Migren

Baş ağrısıyla karekterize en sık karşılaşılan hastalıklardan olan migren son yıllarda çok fazla ilgi uyandırmaktadır.

1) Etiyoloji: Migrenin nedeni bilinmemektedir ancak, bazı tetkileyiciler sıkça gözlemlenmiştir.

- Hastaların çoğunun ailede migren öyküsü vardır.

Posted by goncagül

Klinik Bulgular : Ateş, şiddetli baş ağrısı, kusma, ense sertliği, Kerning ve Brudzinski
belirtileri, patolojik refleksler, nabızda diskordans, herpes labialis, konvülsyon, ileri dönemde göz dibi stazı, opüstotonus, şuur bulanıklığı ve koma.

Etyoloji : Yaşa ve altta yatan bazı hallere göre değişir.Toplumsal kaynaklı yetişkin menejitinde S.pneumoniae, N.menengitidis, L.monocytogenes en sık rastlanan etkenlerdir.

Tanı : Klinik bulgular genellikle yetkili olsa da kesin tanı ve etyolojik ayırım için mutlaka BOS incelemesi ve kültürü yapılmalıdır.

- Yaymada lenfosit hakimiyeti ve kültürde üreme olmaması, erken dönem veya etkin tedavi uygulanmamış bakteriyel menejitte görülebilir.

- Epidemiyolojik özelliği ve hastayla yakın temasta olanların profilaksisi gerektiğinden meningokoksik menejitin erken tanısı önemlidir; 2 dakikada basitce yapılabilecek metilen boyamasıyla lökositler içinde ve dışında diplokokların görülmesi veya latex aglütinasyonda müsbetlik.

Posted by goncagül

Amiyotrofik lateral skleroz kas erimesini ve omurilikte harabiyeti anlatan bir tıbbi terimdir.

Belirtileri nelerdir?

Başlangıç belirtileri her hastada aynı olmaz.

• Genellikle bir kolda ya da bacakta güçsüzlük ya da incelme hastanın farkettiği ilk belirti olur. Örneğin, kalem tutmak, düğme iliklemek, çanta taşımak zorlaşır; ya da hasta yürürken tökezler.

• Bazı hastalarda ise hastalık konuşma veya yutma güçlüğü şeklinde başlar. Hastanın kendisi ya da yakınları peltek, genizden konuşma farkeder.

• Kaslarda seyirme, ağrı ve kramplar bu belirblere eşlik edebilir.

• Kontrol edilemeyen ağlama ve gülmeler olabilir.

ALS kimlerde görülür?

Hastalık dünyanın her yerinde ve her kesimden insanda ortaya çıkabilir. Erkeklerde biraz daha sıktır. Ortalama başlangıç yaşı 55’tir. Ancak, çok genç yaşta da, çok ileri yaşta da görülebilir. Nüfusun yüzbinde 10 kadarı ALS hastasıdır. Her yüzbin kişiden yılda 2-6’sı bu hastalığa yakalanır.

ALS ırsi (kalıtsal) bir hastalık mıdır?

Ailevi ALS seyrektir. Bu nedenle hastalığın büyük çoğunlukla kalıtımla ilgisiz olduğu söylenebilir.

ALS’nin bulaşıcı bir yönü var mıdır?

Posted by goncagül

Alzheimer ilk kez Alman bir psikiyatrist olan Dr Alois Alzheimer tarafından 1906 yılında, ölümünden sonra bir kadın hastanın beyninde bulunan anormal topaklar ve yumaklar şeklinde tanımlandı.

Alzheimer hastalığı bellek, dil ve mantıklı düşünme de dahil olmak üzere bütün zihinsel yetilerde ilerleyici kötülemeye, gündelik etkinlikleri ve davranışları yerine getirme yetisinde değişikliklerin eşlik ettiği bir hastalıktır.

30’lu yaşlarının sonlarında Alzheimer hastalığına tutulduğu bildirilen bireyler olmakla birlikte, hastalık genellikle 60 yaşından sonra ortaya çıkar.3 Araştırmalar beyindeki özgül bazı sinir hücrelerinin dejenere olduğunu ve beynin sözcük anlamında büzüştüğünü göstermiştir. Beynin tutulan alanlarına ait işlevler kademe kademe kötüler, ve bellekte (özellikle kısa süreli bellek), yoğunlaşmada, yönelimde, soyut düşünmede bozuklukların yanı sıra kişilik değişiklikleri ortaya çıkar ve önünde sonunda yıkanma ve giyinme gibi gündelik etkinlikleri yerine getirme yetisi kaybolur.4

Posted by goncagül

İşitme sinini uru, çok ağın büyüyen selim (kanser olmayan) bir tümör (ur)dür. 8inci kafatası sinini üzerinde ekseriyetle kafatasından çıkıp iç kulağın kemik yapısına girdiği yerde oluşur. Bu tümöre bazen açı tümörü de denir. Çünkü bulunduğu yen beyin parçalarının (cerebellum ve pons) bir açı oluşturdukları yendir.

Belirtiler

- Hafif baş dönmesi

- Kulak çınlaması

- işitme kaybı.

Teşhis

Eğer hafif baş dönmesi, dengesizlik hissederseniz, kulakta çınlama veya kulakta seslen duyarsanız ve gitgide işitme kaybı başlarsa bu durum işitme sinini unu olabilir. Hafif baş dönmesi Menier Sendromundaki gibi tek başına görülen bin belirti değildir. Doktorunuz bin işitme gücünü ölçme testi (Odiometri) ve sinirlenle ilgili inceleme yapacaktır. Sinirlerde zedelenme varsa bunu bulmak için bin baş röntgeni veya CT (bilgisayarlı tomognafi) muayenesi isteyebilir.

Tedavi

Selim karakterli olduğu halde ve ağır büyümesine rağmen kafatasının içinde hayati önemi olan birçok beyin yapısına bitişik olduğu için bu tümör tehlikeli olabilir. Büyüdükçe bu yapılana basınç yapıp zarar verebilir. Tek tedavi ameliyatla alınmasıdır.

Posted by goncagül

Nöropatik ağrı, periferik veya santral sinir sisteminin bir kısmının zedelenmesi, fonksiyonun bozulması veya uyarılabilirliğinin değişmesi ile ilgili bir ağrıdır. Nöropatik ağrı hasardan veya oluşan hasarın şiddetinden bağımsız olarak devam edebilir ve hatta haftalar, aylar, yıllar içinde şiddetlenebilir. Bu durum nosiseptif ağrıdan çok farklıdır çünkü nosiseptif ağrı uyaran ortadan kalktıktan sonra hızla düzelir.

Giriş
Uluslararası Ağrı Araştırmaları Teşkilatı (International Association for the Study of Pain/ IASP) 1994 yılında terminolojideki karışıklıkları önlemek amacıyla yeni bir tanımlama yapmıştır. Buna göre; Nöropatik ağrı, periferik veya santral sinir sisteminin bir kısmının zedelenmesi, fonksiyonun bozulması veya uyarılabilirliğinin değişmesi ile ilgili bir ağrıdır. Nöropatik ağrı hasardan veya oluşan hasarın şiddetinden bağımsız olarak devam edebilir ve hatta haftalar, aylar, yıllar içinde şiddetlenebilir. Bu durum nosiseptif ağrıdan çok farklıdır çünkü nosiseptif ağrı uyaran ortadan kalktıktan sonra hızla düzelir.

Nöropatik ağrı nedenlerini, santral ve periferik nedenler olarak ikiye ayırmak mümkündür.

Periferik nöropati nedenleri

Posted by goncagül

Nörolojik Hastalıklar, Beyin ve Sinir Hastalıkları


Son yorumlar