warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

Ramazan ayı

Ramazan ayı boyunca oruç tutup metabolizmaları yavaşlayan kalp hastalarının bayramda yemek ve tatlıya aşırı yüklenmesi sonucu ciddi sağlık problemleri ile karşılaşabilecekleri belirtildi.

Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ceyhun Ceyhan, acil servislere kalp rahatsızlığı şikayetiyle başvuran hasta sayısında Ramazan Bayramı süresince artış gözlendiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

Uzmanlar, yaklaşan Ramazan Bayramı nedeniyle diyabet hastaları ve gizli diyabet riski taşıyanları şekerli besinler konusunda uyarıyor.

Ramazan Bayramı, belki de en çok diyabet hastalarını zorluyor. Şeker, çikolata ve çeşitli tatlıların bol yendiği bu bayramda diyabet hastalarının daha fazla özen göstermesi ve daha dikkatli davranması gerekiyor.

Bayramda yenen tatlı yiyeceklerin diyabet hastaları için ciddi tehlike yarattığını belirten Dr. Barış Mutluer, diyabetin, karbonhidratlar başta olmak üzere protein ve yağ ile ilişkili bir metabolizma hastalığı olduğunu hatırlatıyor.

"Kan şekerinin sürekli yüksek olması diyabet hastalığını belirleyen en önemli özelliktir. Bu hastalıktaki ana metabolik bozukluk, kan yoluyla taşınan glikozun hücrelerin içine girememesinden kaynaklanır" diyen Dr. Mutluer, şöyle konuşuyor:

Ramazan ayındaki beslenme alışkanlıklarının bayramda aniden değişmesiyle birlikte fazla yemek yemek ve aşırı tatlı tüketmek sağlık sorunlarına neden olabilir.

Uzmanlar, Ramazan ayındaki beslenme alışkanlıklarının bayramla birlikte aniden değiştirilmemesi konusunda uyardı.

Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Zuhal Yargıtay, Ramazan ayındaki beslenme alışkanlıklarının bayramla birlikte aniden değiştirilmemesi gerektiğine dikkati çekerek, ramazan sonrası aşırı yemek yemenin veya fazla tatlı tüketiminin sağlık açısından bazı problemleri de beraberinde getireceği uyarısında bulundu.

Toplumda sıkça görülen migren, özellikle oruç tutanlarda dayanılmaz ağrılara neden oluyor.

Samsun Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Metin Güzelcik, migreni olanlara uyarılarda bulunarak oruç tutan migrenlilerin sahurda mutlaka yemek yemeleri gerektiğini söyledi.

ÇAY VE SİGARA MİGREN DÜŞMANI!

Dr. Güzelcik, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, migrenin genetik bir hastalık olduğunu, ancak bu hastalığı birçok faktörün tetiklediğini ifade ederek, migreni olanların özellikle sigara ve çaydan uzak durmalarını tavsiye etti.

Ramazan ayında en çok yapılan hataların başında sahura kalkmamak geliyor. Aç kalınan süre çok uzun olduğu için sadece akşam yemeğiyle oruç tutanlar gün içinde çok zorlanıyor. Bu nedenle ani tansiyon, şeker düşmesi ve kalp krizi gibi risklerle karşı karşıya kalınabiliyor.

International Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilem İrkin, ramazan ayında öğün sayısının azalmasıyla birlikte metabolizmanın da yavaşladığını ve kilo alındığını ifade etti.

Ramazan ayında oruç tutanların belki bir yılda yemediklerini iştahlarının açılmasıyla birlikte bir ayda tükettiklerini belirten İrkin, oruç tutmak isteyenlere mutlaka sahur yapmalarını önerdiklerini kaydetti.
İrkin, ''Ramazan ayında en çok yapılan hataların başında sahura kalkmamak geliyor. Aç kalınan süre çok uzun olduğu için sadece akşam yemeğiyle oruç tutanlar gün içinde çok zorlanıyor ve bu nedenle ani tansiyon, şeker düşmesi ve kalp krizi gibi risklerle karşı karşıya kalınıyor'' dedi.

Ramazan ayındaki vakaların çoğunun secdede kalp sıkışmasıyla geldiğini söyleyen Prof. Dr. Dayıoğlu, hastalara namazlarını yarı dolu mideyle kılmalarını ve iftarlarını uzun bir yemek periyotuyla yapmalarını önerdi.

İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Enver Dayıoğlu, düzenli tansiyona sahip olan hastalar ile diyetlerine dikkat eden stentli hastalar ve kan değerlerinin kontrolü sağlanabilecek by-pass koroner hastalarının oruç tutabileceğini, hem kalp hastası, hem de tip 1 diyabeti olan ve gündüz insülin alması gereken hastalar ile 4. dereceden kalp yetersizliği olan ve kalp nakli bekleyen hastaların ise kesinlikle oruç tutmamaları gerektiğini söyledi.

Dayıoğlu, hastaların, ramazan ayında iftar ve sahurda bol sulu yemekler yemelerini ve su kaybını azaltıcı ortamlarda bulunmalarını önererek, vücudun ihtiyacı olan tuzun gün boyu terleyerek atıldığını, bu nedenle normal değerleri geçmeyecek şekilde tuz tüketimine izin verdiklerini ifade etti.

Eskiden büyüklerimiz, "1 çeşit zeytin var sofrada, diğer yeşil zeytinin işi ne?" derler ve fazla gördükleri yiyecekleri sofradan kaldırtırlardı.

Böylece Ramazan sofralarımız olabildiğince sade bir hale gelirdi.

Küçükken bunun sebebini anlayamazdık, ancak Ramazan ayının, oruç tutmanın anlamını kavradıkça biz de çocuklarımıza aynı öğütleri verir olduk.

Bu sıcak yaz günlerinde herkese hayırlı Ramazanlar dilerim. 2-3 senedir Ramazan ayının sıcak havalara rastlaması sonucu insanın sabrı ve dirayet gücü biraz daha önem kazandı. Artan şehir nüfusunun büyük bir bölümünün binalar içinde veya masa başı işlerde çalıştığını ve güneşin kavurucu sıcaklarından korunmasının mümkün olduğunu düşünsek de ne yazık ki güneşin altında çalışmak zorunda olanlar için nefis terbiyesi biraz daha zor olsa gerek. Ancak büyük bir sabır ve inançla oruçlarını tutarlar, tutmaya çalışırlar.


Son yorumlar