warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

sağlıklı beslenme

Patates öyle bir sebze ki, insanın "ya olmasaydı" diye düşünesi bile gelmiyor. İster ana yemek, ister garnitür, ister salata; ne yapsanız yakışıyor. Dünyada patates kızartması yapılmayan yer var mı acaba?

Güney Amerika kökenli bu sebze, Amerika'nın keşfinden sonra bütün dünyaya yayılmaya başladı ve her yerde de itibar gördü. Çünkü hem besin değeri yüksek, hem sağlıklı, hem de mutfaklarda kullanım alanı geniş. Etli, etsiz ana yemek, püre, garnitür, kızartma, böreklerinizde harç veya salata olarak her an imdadınıza yetişebilir.

Üstelik ucuzdur. Türkiye'de yılda 6 milyon ton kadar patates üretiliyor. Bunun 1 milyon tondan fazlası Nevşehir'de yetişiyor. Uzun süre dayanıyor, ucuz, zahmetsiz bir sebze. Öyle yanında fazla da bir şeye gereksinim duymadan da tüketiliyor. Bir zamanlar savaşa giden orduların neredeyse tek tayını patates olmuş. Yetiştirilen patateslerin kabuğuna, etlerine ve yetiştikleri yere göre isimler alıyor. Kayseri ve Niğde yörelerinde yetişen daha çok patates nişastası yapımında kullanılan açık kahverengi ve ince kabuklu bir tür olan beyaz patates.

Yumurta, anne sütünden sonra insanın ihtiyacı olan tüm besin öğelerini bulunduran tek besindir. Yeni bir yaşamın özü olduğu düşünülecek olursa, besleyici değerinin yüksek olması hiç de şaşırtıcı değildir.

PROTEİN DEĞERİ

Yumurta tüm besinler içerisinde en kaliteli proteini içermektedir. Çünkü yumurta proteinin de insan vücudunda sentezlenemeyen ve kesinlikle besinler ile dışarıdan alınması gerekli olan "elzem amino asitleri" bulunmaktadır. Sindirilebilirliği yüksektir, tamamına yakını vücut tarafından kullanılmakta ve vücut proteinlerine dönüşebilmektedir.

Uzmanlar; yeterli ve dengeli beslenmede, hızlı bir büyüme ve gelişme döneminde olan çocukların, protein tüketimlerinin en az yarısının hayvansal kaynaklı olması önermektedirler. Bu nedenle çocuk beslenmesinde protein kaynağı olan yumurtaya gereken önem mutlaka verilmelidir.

VİTAMİN DEĞERİ

Un

Posted by Arif

Unun zehir kabul edilmesi, iyice saflaştırılıp beyazlatılmasından sonra olmuştur. Un, buğday ve diğer tahıl tanelerinden elde edilir. Tanede, canlıların, bu arada insanın beslenmesi için gerekli maddelerin çoğu bulunur. Bu maddelerden vitaminler, mineraller ve protein tanenin dış kabuğundaki kepek ve öz kısmında daha yoğunlaşmıştır.

İnsanoğlu modern teknoloji kullanarak tahıl tanesinin dış kabuğunu ve çekirdeğini ayırmayı, böylece, göz ve damak tadına daha uygun un elde etmeyi başarmıştır. Görünümü ve tadı güzel olan bu undan yapılan ekmek ve diğer ürünlerin besleyici değerleri ile, bağırsakların çalışmasındaki etkinlikleri azaldığından, vitamin yetersizliklerine ve bazı kalın bağırsak hastalıklarına neden olmaya başlamıştır. Ayrıca, görünüm ve tadı güzel olan beyaz ekmek ile saf undan yapılan pasta, kek, bisküvi gibi besinler daha çok yendiğinden dolayı, şişmanlığın ve diş çürüklerinin oluşumunda da etkindir.

Tuz

Posted by Arif

Tuz vücudumuzda suyun tutulması, kas ve sinirlerin çalışması için gereklidir. Tuz, besinlerin bileşiminde bulunduğu gibi, göllerden, denizlerden ve kayalardan saf olarak da elde edilir. Elde edilen bu tuz, besinleri işleyerek saklamak ve yemeklerin lezzetini arttırmak için kullanılır. İnsanın günlük tuz gereksinmesi 5-15 gram arasında değişir. Aşırı sıcaklarda, fazla beden hareketlerinde terlemeyle, ateşli hastalıklarda terleme ve idrarla, ishallerde dışkıyla su ve tuz kaybedilir. Bu nedenle rahat ortamda yaşayan kişinin tuz gereksinmesi azken, ağır işte çalışanların, aşırı sıcaklardan korunamayanların, sık ishal olanların tuz gereksinmesi fazladır.

Doğal besinlerde tuz az miktarlarda bulunur. En çok tuz bulunan besinler; yeşil yapraklı sebzeler süt, et ve yumurtadır. Bunun yanında, işlenmiş besinlerde daha çok tuz vardır. En çok tuz bulunan işlenmiş besinler, salamura besinler (zeytin, peynir, turşu) bisküvi, kek vb., konserveler, kahve, ekmektir. işlenmiş besinlerin çok tüketilmesi tuz alımını da artırır.

Posted by Arif

Kafein ve Sağlık Üzerine Etkileri

Kafein nedir?

Kafein dünyada en az 63 tür bitkinin meyvesi, tohumu ve yaprağında doğal olarak bulunan bir bileşiktir.

Hangi besinler ve içecekler kafein içerir?

Kafeinin en çok bilinen kaynakları kahve, çay, kolalı içecekler ve çikolatadır. Besinlerdeki kafeinin miktarı besinin hazırlanmasına, üretim yöntemine, besinin tüketildiği miktara göre değişir. Çay ve kahve bitkilerinin çeşitliliği de kafein miktarını etkilemektedir. 220-240 mI’lik bir fincan kahve ile yaklaşık 85 mg, yine 220-240 mI’lik bir fincan çay ile yaklaşık 24 mg, 30 gramlık bir parça çikolatadan ise yaklaşık 8 mg kafein alırız.

Kafein besinlere neden eklenir?

Koka bitkisinin tanesi ve çay yapraklarından oluşturulan besinler ve içeceklerde de biraz kafein vardır. Ayrıca bazı besinlere ve içeceklere de lezzet için kafein katılmaktadır.

Tüketilen kafein miktarının sınırı ne olmalıdır?

Posted by Arif

ACI BAKLA: Şeker hastalığına karşı kullanılır.

ACI YONGA: İştah açıcı, kuvvet verici, kurt ve ateş düşürücü

ADAÇAYI: Gaz söktürücü, antiseptik, kuvvet verici ve uyarıcı

ALIÇ: Özellikle kalp üzerinde etkili, idrar söktürücü, kabız

ALTINOTU: İdrar söktürücü ve kabız etkileri vardır. Basura karşı, haricen kullanılır.

AMBER: Kaşalot balığından elde edilir. Kalbi kuvvetlendirir, iştah açar ve cinsel arzuyu artırır.

ANASON: Gaz söktürücü, iştah açıcı, süt artırıcı ve uyku vericidir.

ANDIZ KÖKÜ: Safra söktürücü, öksürük kesici, göğüs yumuşatıcı,kuvvet verici ve kurt düşürücüdür.

ARDIÇ TOHUMU: İdrar artırıcı, terletici, midevi ve antiseptik özellikleri vardır.

ASPİR: Romatizma ağrılarına karşı etkilidir. Dahilen terletici, kurt düşürücü ve adet getiricidir.

BALIKOTU: Dahilen kurt düşürücü, sara nöbetlerini azaltıcı olarak kullanılır. Tehlikeli bir drogdur.

BAMYA ÇİÇEĞİ: Dahilen göğüs yumuşatıcı, lapa halinde haricen çıbanları olgunlaştırıcıdır.Kabızlığa karşı etkili ve zararsız bir drogdur.

BESBASE: Müshil, safra ve balgam söktürücü ve kurt düşürücü etkilere sahiptir.

Posted by Arif

Tüketime sunulan veya sunulacak olan gıdaların görünüm ve lezzetlerini tüketicinin arzu ettiği duruma getirmek, bozulmalarını önleyerek, gıdaların raf ömrünü uzatmak amacıyla gıdalara tüketime sunulmadan önce bilinçli ve amaçlı olarak ilave edilen maddelere GIDA KATKI MADDELERİ denmektedir .

Gıda katkı maddeleri; Sağlık Bakanlığı nın gıda katkı maddeleri yönetmeliğinde şu şekilde tanımlanmıştır : "Normal koşullarda tek başına tüketilmeyen ya da tipik besin bileşeni olarak kullanılmayan, tek başına besleyici değeri olmayan ve besinin üretilmesi, işlenmesi, hazırlanması, ambalajlanması, taşınması, depolanması sırasında teknolojik amaçla ya da beklenen sonucu elde etmek için ürüne ya da bir öğesini elde etmek için yan ürüne doğrudan ya da dolaylı olarak ve bilinerek katılan maddelerdir" . Gıdalara hile ve besin değerini arttırmak amacıyla katılan maddeler ise GKM değildir.

GKM nin Kullanımında Genel Koşullar

GKM gıdalara bilinçli ve amaca yönelik olarak katılmaları yanında, aşağıda sıralanan koşullara uygun kullanılmak zorundadırlar .

Posted by Arif

Neleri bilmelisiniz ve neler yapabilirsiniz ?

40’lı ve 50’li yaşlardan sonra hafızamız zayıflamaya başlıyor. "Niçin isimleri hatırlayamıyorum, anahtarlarımı nereye koydum?" gibi soruları sormaya başlıyoruz. Yıllar ilerledikçe bu sorular sıkıntı ve üzüntü sınırını aşıp "Alzheimer hastalığı gibi ciddi bazı rahatsızlıkların başlangıcı olabilir mi?" endişesine götürüyor bizleri. Günümüzde ilerlemiş görüntüleme teknikleri, hayvan araştırmaları ve fizyolojik çalışmalarla, bilim adamları sadece hastalıkları değil aynı zamanda beynimizin nasyl çalıştığı ve yaşlandığını araştırıyorlar. Ayrıca beynimizi nasıl sağlıklı ve zinde tutabileceğimiz konusunda da önerilerde bulunuyorlar.

Neler kaybediyoruz?

Posted by Arif

Diyetin ve beslenmenin kanserin gelişiminde oynadığı rolü değerlendirmek ve açıklığa kavuşturmak için birçok araştırma yapılıyor. Hiçbir dolaysız neden-sonuç ilişkisi kanıtlanmadıysa da, istatistikler bazı gıdaların bazı kanser tiplerinin riskini arttırabildiğini ya da azaltabildiğini göstermektedir.

Amerikan Kanser Derneği ve Ulusal Kanser Enstitüsü, insanlarda bazı kanser türlerinin gelişme riskinin azaltılmasına yardımcı olmak için diyet kuralları hazırladı. Genel olarak sağlıklı bir diyet için genel tavsiyeler içermektedirler:

-Normal bir vücut ağırlığını koruyun. Başta prostat, pankreas, göğüs, yumurtalık, kalınbağırsak, safra kesesi ve rahim kanseri gelmek üzere, insanlarda bazı kanserlerden ölme oranı şişmanlıkla bağlantılıdır.

-Diyetinizde çok fazla doymuş ve doymamış yağdan kaçının. Bazı çalışmaların ortaya koyduğu kanıtlar, diyetteki yağ seviyeleri ile prostat kanseri, kalınbağırsak kanseri ve diğer kanserlerin oluşumu arasında bir ilişki olduğunu düşündürmektedir. şu anda, bu tür bağlantıların nedenleri açık değildir.

Posted by Arif

Canlılarda büyüme, sağlık, üreme için gerekli besin maddelerinin alınması. Besinler, bedende gerçekleşen kimyasal tepkimeler için gerekli kimyasal enerjinin yanı sıra, bedene destek olan, hücrelerin oluşması ve yenilenmesi için gereken maddeleri de sağlarlar. Canlıların varlıklarını sürdürebilmeleri için çeşitli kimyasal bileşenler içeren besinler almaları gerekir. Sporculara güç kazandırmak için ya da şişmanlık, şeker hastalığı ve kalıtımsal bozukluklar gibi sorunlara da karşı da, özel beslenme rejimleri uygulanabilir. Dengeli bir rejimde kişinin aldığı kalori, bedenin gereksinmesine uygun olmalıdır. Beslenme rejiminin önemli bileşenleri proteinler, yağlar, karbonhidratlar, su, vitaminler ve tuzlar ile bazı az bulunan elementlerdir. Bunlar uygun ve dengeli biçimde alınmazlarsa, beslenme bozukluğu hastalıkları ortaya çıkar.

Kişinin dengeli beslenmesi için alınan besinler 5 grupta incelenir:

* Tahıl ve Ekmek Grubu
* Süt ve Yoğurt Grubu
* Et Grubu
* Sebze ve Meyve Grubu
* Yağ ve Şeker Grubu

Posted by Arif

İçerdiği vitaminler, minerallerle sofraların kralı balığı ne yazık ki yeterince tüketmiyoruz. Her zaman söylenir: "Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkeyiz, balığımız bol ve çeşitlidir" diye. Hatta çoğumuz "denizden babam çıksa yerim" diyecek kadar deniz ürünlerine düşkünlüğünü belirtir. Ancak istatistikler bizi yalancı çıkarıyor.

Çünkü Türkiye'de balık tüketimi son derece az. Tabii gerçekten balık tutkunu olup da yeterince tüketenlere bir sözümüz yok. Kırmızı etten daha çok proteine sahip olan balık az oranda yağ barındırıyor. Üstelik balıktaki yağ, diğer yağlardan daha faydalı. Daha da önemlisi kırmızı etlerden alınan proteinin tümü vücut tarafından kullanılmıyor ama balıktaki protein ve yağın hemen hepsi metabolizmaya dahil oluyor. Az karbonhidrat bol fosfor Balıkta karbonhidrat ve nişasta oranı çok düşük. Bu da onu diyet yiyeceklerinin başına koyuyor. Özellikle kolesterol sorunu olanlar için iyi bir besin kaynağı.

Posted by Arif

Sağlık Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi, vatandaşlarımızın beslenme konusunda bilinçlenmelerine katkıda bulunmak amacıyla “Türkiye’ye Özgü Beslenme Rehberi”ni hazırlamıştır. Rehberde, her gün alınması gereken temel besinler, yandaki dört yapraklı yonca şekli üzerinde gösterilmiştir. Yoncanın her bir yaprağı bir besin grubunu göstermektedir. Her bir besin grubu ve bunların vücudumuz için önemi aşağıda belirtilmiştir.

SÜT GRUBU

Süt yoğurt, peynir ve süt tozu gibi sütten yapılan besinlerdir. Bu besinler kalsiyum minerali ve yağ içerir. Yetişkinlerin günde iki, çocukların ve gençlerin ise üç-dört porsiyon süt ve süt ürünü tüketmeleri gerekir. (Bir orta boy su bardağı süt veya yoğurt ile iki kibrit kutusu büyüklüğündeki peynir bir porsiyondur.)

Vücudumuz İçin Önemi

• Süt ürünlerinde bulunan kalsiyum, kemiklerimizin ve dişlerimizin sağlıklı gelişmesini sağlar.

• Hücrelerimizin çalışmasında önemli rol oynar.

• Yoğurt yemek ve tuzlu ayran içmek, ishal tedavisinde hayati önem taşır.

ET, YUMURTA VE KURUBAKLAGİL GRUBU

Posted by Arif

Doğru Beslenmeyi Öğrenmek:

Dengeli ve yeterli beslenmemiz gerektiğini uzmanlardan ve büyüklerimizden sıkça duyarız. Dengeli ve yeterli beslenmek niçin bu kadar önemlidir? Vücudumuzun günlük enerji gereksinimini karşılamak, büyümemiz ve gelişmemizin sağlıklı olabilmesi için dengeli ve yeterli beslenmemiz gerekir. Yemek yemek temel ihtiyaçlarımızdandır. Ancak vücudumuz besinlerin ihtiyacımızdan fazla olan kısmını harcayamaz ve bunları yağa dönüştürerek depolar. Depolanan yağlar ise zamanla şişmanlığa sebep olur.

Dengeli ve yeterli beslenme besin içerikleri olan protein, karbonhidrat, yağ, vitamin, mineral ve suyun, ihtiyacımızı karşılayacak oranda ve birlikte alınmasıdır.

Stres ile dengesiz ve yetersiz beslenme sindirim sistemi sağlığını olumsuz etkileyen faktörlerdendir. Lifli besinleri tüketmek ve dengeli ve yeterli beslenmek ise sindirim sisteminin sağlığını olumlu etkiler.

Sindirim sistemimizin sağlığını korumak için:

• Çok sıcak ve çok soğuk şeyler yiyip içmemeliyiz.

• Lokmaları iyice çiğnemeli ve yavaş yemeliyiz.

• Sofradan tam olarak doymadan kalkmalıyız.

• Yemek sırasında ve yemekten sonra fazla su içmemeliyiz.


Son yorumlar