warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

Alzheimer

Türk bilim insanı Gizem Dönmez ve ABD’de çalışmalarını sürdüren araştırma ekibi, “sirtuin” adlı bir proteinin Alzheimer hastalığının tedavisinde etkili olduğunu ortaya çıkardı.

Gizem Dönmez, söz konusu keşfi, ABD’nin önde gelen üniversitelerinden Massachusetts Institute of Technology’de (MIT), sirtuin konusunda öncü Profesör Leonard Guarente ile birlikte yaşlanmanın genetiğini araştırırken yaptı. Dönmez’in ekip arkadaşlarıyla imza attığı buluş, New York Times Gazetesi tarafından “Alzheimer için potansiyel bulundu” başlığıyla duyuruldu. Laboratuvar hayvanlarında ömrü uzatma kapasitesi olduğu düşünülen bir protein olan sirtuin’i inceleyen Dönmez ve ekibi, fareler üzerinde yaptıkları deneyde bu maddeyi harekete geçirmenin Alzheimer’ı önlediğini, yok etmenin ise ters etki yaptığını kanıtladı.

Posted by goncagül

Alzheimer ilk kez Alman bir psikiyatrist olan Dr Alois Alzheimer tarafından 1906 yılında, ölümünden sonra bir kadın hastanın beyninde bulunan anormal topaklar ve yumaklar şeklinde tanımlandı.

Alzheimer hastalığı bellek, dil ve mantıklı düşünme de dahil olmak üzere bütün zihinsel yetilerde ilerleyici kötülemeye, gündelik etkinlikleri ve davranışları yerine getirme yetisinde değişikliklerin eşlik ettiği bir hastalıktır.

30’lu yaşlarının sonlarında Alzheimer hastalığına tutulduğu bildirilen bireyler olmakla birlikte, hastalık genellikle 60 yaşından sonra ortaya çıkar.3 Araştırmalar beyindeki özgül bazı sinir hücrelerinin dejenere olduğunu ve beynin sözcük anlamında büzüştüğünü göstermiştir. Beynin tutulan alanlarına ait işlevler kademe kademe kötüler, ve bellekte (özellikle kısa süreli bellek), yoğunlaşmada, yönelimde, soyut düşünmede bozuklukların yanı sıra kişilik değişiklikleri ortaya çıkar ve önünde sonunda yıkanma ve giyinme gibi gündelik etkinlikleri yerine getirme yetisi kaybolur.4

Posted by Arif

Bu hastalık, yalnızca anne ya da babanızın, kardeşinizin ya da eşinizin değil, kuşkusuz sizin ve ailenizin yaşamını da alt üst etti.

Hastalığı ilk kez duyduğunuzda, muhtemelen dünya başınıza yıkılıyormuş gibi geldi. Ancak, hastalık hakkında çok şey öğrendikçe, yol açtığı değişikliklerle birlikte yaşayabileceğinizi görüyor ve daha az ürküyorsunuz.

İnancınızı yitirmemek son derece önemlidir !!!!
Seyrek rastlanan bir hastalık olmadığını ve bir çok insanın aynı deneyimi yaşadığını biliyorsunuz.Başvurabileceğiniz kuruluşlar var. Bu alandaki bilimsel araştırmaların yol almakta olduğunu da biliyorsunuz. Bu yüzden, umudunuzu yitirmeyin. Önünüzde sizi bekleyen sıkıntıları göğüslerken yalnız olmayacaksınız.

ACI
"..o, artık bambaşka bir kişi" şeklinde kendi kendinize kaç kez tekrarladınız ? Eski hali için acı duyabilirsiniz : geçmişteki iyi zamanlar için acı duymanız çok doğal. Ama, kendinizi de anılar içinde yitirmemelisiniz. Şimdi artık size her zamankinden daha çok ihtiyacı var.

ROL DEĞİŞİMİ

Posted by Arif

Belli bir noktada, kendi kendinize "onu artık bir bakımevine yatırmanın zamanı geldi" diyebilirsiniz.

BAKIMEVİ
Bunu, tükendiğinizi hissettiğiniz anlarda söylemeniz kaçınılmaz. Ancak, bilmelisiniz ki, hastane tedavisini gerektiren acil bir sorun ortaya çıkmadığı takdirde, ona bakabileceğiniz en iyi yer evinizdir.

HASTANE
Söz konusu sorunu doktorunuzla birlikte çözmeniz gerekebilir. Uzayan zihin karışıklığı ( örn. hallusinasyonlar ), acil beslenme desteği, idrar yolu infeksiyonu, zatürre, vb durumlarda doktorunuz hastaneyi önerebilir.
Ancak bazen, durumla başedemiyecek noktaya geldiğinizi düşünür ve onu bakımevine yatırmaya karar verirseniz, kendinizi suçlamayın. Bu, çok doğaldır. Bakımı için harcadığınız bunca yılın sonunda kendinizi fiziksel ve duygusal olarak tükenmiş hissedebilirsiniz.

Posted by Arif

Kuşkusuz, türlü sorunlarını tedavi etmek için çok sayıda ilaç kullanıyor olacaktır. Halen kullanmakta olduğu ilaçların, dozlarıyla birlikte, tam bir listesini yapmalısınız.

Davranışları ya da görünüşünde bir değişiklik olduğunda, bunun bir ilaç yan etkisi olup olmadığını anlamak çok önemlidir. İlaçlarını doğru zamanda ve doğru miktarda aldığından emin olmalısınız.

Tedavisinde değişiklik yapmadan önce, mutlaka doktorunuza danışın. Özellikle, güç ya da hassas koşullarda, ilaçlar kontrol edilmesi gereken ciddi yan etkilere neden olabilirler. İlaç tedavisinin sürdürülmesinin son derece hassas bir iş olduğunu ve bu tür ayrıntılara özen ve dikkatinizin, doktorunuzun gerekli değişiklikleri yapabilmesi için büyük önem taşıdığını aklınızdan çıkarmayın.

Posted by Arif

Kendi kendine yeterli olabilme düzeyini yüksek tutabilmek için görme ve işitme bozukluklarının önlenmesi çok önemlidir. Bir işitme aygıtına ya da gözlük camlarının değiştirilmesine ihtiyaci olup olmadığından emin olmalısınız. Bunu anlamak güç olabilir ; çünkü size görmesi ya da işitmesi ile ilgili bir sorunu olduğunu muhtemelen söylemiyecektir.
Ancak, daha sık takılıp tökezlemeye başladıysa ya da artık televizyonu izlemez olduysa, gözlük camlarını değiştirmenin zamanı gelmiş olabilir. Seslenildiği zaman cevap vermiyorsa, işitmesi bozulmuş olabilir.

Muayene için bir uzmana başvurmanın bile gayet güç olabileceğini göreceksiniz. Doktor, sorunlarını kolayca değerlendiremiyecek ve doğru tanıyı koyabilmesi için neyin "değiştiğini" anlatmak yine size kalacaktır.

Posted by Arif

Ağız sağlığı, özellikle de diş sağlığı herkes için çok önemlidir. Dişimizle ilgili bir sorunumuz başlar başlamaz doğru dürüst yiyemez oluruz. Gerektiğinde dişçiye başvurma olasılığı fazla yüksek olmadığı için, diş bakımına özen göstermelisiniz. Günlük diş fırçalama düzeniyle diş çürümelerinin önüne geçmeye çalışın. Eğer, dişçiye götürmeniz gerekiyorsa, sorunu önceden anlamaya çalışın. Derdini kendi başına anlatmakta güçlük çekebilir. Sakinleştirici olarak kullanılan ilaçların birçoğunun normal tükrük salgısını bozarak, ağız sağlığını da olumsuz yönde etkilediklerini unutmayın.

Posted by Arif

Hastalığın ileri evrelerindeki en güç sorunlardan biri de yatak yaraları ya da basınç yaralarıdır. Bunlar, deride oluşan yırtılmalardır ve bedenin kan dolaşımının kısıtlandığı bölgelerinde görülür. Uzun süre yatakta kalmaya ya da oturduğu pozisyonu korumaya zorlandığı durumlarda, yatak ya da sandalye yüzeyi ile temas halindeki beden bölgelerinde ortaya çıkarlar.

1. Bu tür yaralardan korunma, risk altındaki beden bölgelerinin kan dolaşımını temin ederek yapılır. Daima aynı durumda kalmasını önleyecek biçimde pozisyonunu sık sık değiştirmesini sağlayın.
2. Hava ya da su minderleri ve özel biçimde tasarlanmış yastıklar yararlı olabilir. Bunlar yatak ve sandalyelerde kullanılabilir. En uygun çözüm için doktorunuza başvurun.
3. Tüm gayretinize karşın, yatak yaraları yine de görülüyorsa, kendinizi suçlu hissetmeyin. Özellikle, yürümenin artık mümkün olmadığı ve bu nedenle kan dolaşımının bozulduğu durumlarda yaraları engellemek son derece güçtür.
4. Eğer, derisinin belirgin biçimde inceldiğini farkederseniz, doktorunuza başvurun. İlaç uygulamak gerekebilecektir. Doktorunuz incelmiş derinin gerçek yaraya dönüşmesinin nasıl engelleneceğinin yollarını size gösterecektir.

Posted by Arif

Ağrı gözden kaçırılamayacak bir belirtidir, ama öyle olabilir ki, ağrı duysa bile ondan yakınamıyordur. Eğer böyleyse, ne zaman ve ne derece acı çektiğini kestiremiyeceksiniz. Hastalık, yalnızca ağrı algısını azaltmakla kalmaz, aynı zamanda ağrı uyaranına verilen tepkiyi de değiştirir. Bu nedenle, küçük bir ağrı bile bazan aşırı bir tepki uyandırabilir.

DUYARLILIĞI DEĞİŞMİŞ DURUMDADIR.

Bu nedenle, hiç ağrısı yokken yakınması ya da kemiği kırılmasına karşın ağzını bile açmaması gibi aykırı durumlar, hiç te olağan dışı değildir. Ağrı eşiği o kadar yüksek olabilir ki, kemiğini kırdığının farkına bile varmayabilir.

BEDENİNİN DİLİNDEN ANLAMAYI ÖĞRENMELİSİNİZ.

Posted by Arif

Genellikle hergün büyükabdeste çıkmanın normal olduğu kabul edilirse de, özellikle eskiden beri barsakları "tembel" olarak bilinen kişilerde olduğu gibi, iki üç günde bir çıkmanın da hiç bir sakıncası yoktur.

1. Eğer eskiye oranla dışkılama düzenini yitirmeye başladığını farkederseniz, yüksek oranda lif içeren sebze gibi besinleri tercih edin.
2. Eğer kabızlık 5 günden uzun sürerse, doktorunuza danışın. Kabızlık, rahatsızlık hissini iyiden iyiye artırarak onu daha sinirli ve saldırgan yapabilir.
3. Doktorunuza sormadan müshil ve benzeri kabızlık ilaçlarını kullanmayın. Bunlar, ishal, karın ağrısı, dehidratasyon ve durumu daha da ağırlaştıracak sorunlara neden olabilir.
4. Böyle durumlarda doğal reçetelerin daima daha güvenilir olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Gerektiğinde lavman uygulaması, düzenli müshil kullanımından daha iyidir.

KABIZLIĞI ENGELLEMEK İÇİN, ŞUNLARI UNUTMAYIN :

1. Bol lifli diyet uygulayın ( sebze ) ;
2. Gün boyunca yeterince sıvı almasını sağlayın ;
3. En azından yürümek gibi fiziksel egzersiz için teşvik edin.

Posted by Arif

Sıvı alımı azaldığında ortaya çıkar. Hastalığın belli evrelerinden sonra açlık ya da susuzluk hissi ortadan kalkacağı için, yeterli sıvı alamaz duruma geldiğinde, bunu görüp anlayabilmelisiniz.

1. Özellikle sıcak yaz aylarında, dehidratasyon belirtileri açısından uyanık olmalısınız.
2. Derisini muayene ederek dehidratasyonu kolaylıkla anlayabilirsiniz.
3. Derisini hafifçe çimdikleyin : eğer dehidratasyonu varsa, deri elastikiyetinin kaybolduğunu göreceksiniz. Normal düzeyde sıvı alan bir kişide çimdiklenen deri derhal normal haline döner. Dehidratasyonda ise, derinin üzeri buruşuk kalacaktır.
4. Dil de size yol gösterecektir. Normalde nemli olmalıdır. Ancak, bedenin sıvıya ihtiyacı varsa, dil pembe rengini kaybedecek, beyazımsı bir renkle kaplanacak ve yüzeyinde yarıklar oluşacaktır.

HER ZAMANKİNDEN DAHA KÜSKÜN OLACAK VE ORTALIKTA AMAÇSIZ DOLANACAKTIR.

HER ZAMANKİNDEN DAHA FAZLA KAFASI KARIŞIK VE ORYANTASYONU BOZUK OLACAKTIR.

BU OLUP BİTENLER BİR ŞEYLERİN DÜZGÜN GİTMEDİĞİNİN AÇIK BULGULARI OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİDİR.

Posted by Arif

Hastanızın akut ya da kronik tıbbi sorunları olabilir.

Böyle durumlarda, hastalığının ciddiyetini, hissettiği sıkıntının derecesini anlamakta güçlük çekebilirsiniz.

Yakınmalarını ifade etmekte genellikle güçlük çekecek, daha da ötesi hasta olduğunu bile kavrayamayabilecektir. Bu nedenle, beden dilini anlayabilmek son derece önemlidir.

TIBBİ DURUMLARLA NASIL BAŞA ÇIKMALI?

Ağrı, kaşıntı, susuzluk ve açlık gibi yakınmalara, sıklıkla genel bir huzursuzluk hali olarak ifade edilecektir. Sık karşılaşılan tıbbi durumları gözden geçirelim ve böyle güç durumlarda size yardımcı olmaya çalışalım:

Posted by Arif

TEDAVİDE ISRAR, Tıbbi terminolojide, şifası olmayan, geri dönüşsüz düzeyde ağır aşamaya gelmiş bir hastalığı ( her ne pahasına olursa olsun ) tedaviyi sürdürme anlayışına verilen addır.

Hastalığın ileri aşamalarında tükenmiş olacaksınız ve herhangi bir tedavi seçeneğini uygulamak son derece güç gelecek. Pnömmonisini tedavi ederek yaşamını uzatmanın ya da yutamaz durumdayken bir mide sondası yoluyla beslemenin ahlaki açıdan ne kadar doğru olduğundan kuşku duyar olacaksınız.

KAFANIZ KARIŞABİLİR ! Bu konudaki ahlaki ve bilimsel görüş açıları farklı olabilir. Bilinçsiz durumda sadece susuzluğun ( açlık değil ! ) acı olarak algılandığını unutmayın. Bu yüzden, besleyemediğinizde suçluluk duymayın, sadece su içirerek ya da dudaklarını ıslatarak ızdırabını azaltmayı ihmal etmeyin. Böyle durumlarda, doktorunuzun aile bireylerinin, arkadaşlarınızın önerilerini dinleyin. YALNIZ KALMAYIN !!!Böyle güç bir zamanda, sizi nasıl destekleyeceklerini bileceklerdir.

HUKUKİ SORUNLAR
Bu, onun yavaş yavaş yitip gitmesine neden olan bir hastalık. Her gün biraz daha gerçeklikten uzaklaştırır.

Posted by Arif

Hastalık ilerledikçe, ona yalnız başınıza bakmanın giderek güçleştiğini göreceksiniz.

Destek ve yardımlarını almak için çocuklarınızın ya da başka yakın akrabalarınızın yakınına taşınmayı düşünebilirsiniz.

Çok iyi biliyorsunuz ki, küçük bir değişiklik bile, kaygı, ajitasyon ve sıkıntı yaratabilir. Başka bir eve taşınmak, bütün bilindik mekan ve nesnelerin kaybı anlamına gelecektir.

1. ÜRKMEYİN ve suçluluk duymayın. Eğer taşınmak size yardımcı olacaksa, o zaman TAŞININ.
2. Onun için en önemli şey, yaşamıyla daha iyi başa çıkması için uğraşan sizsiniz. Eğer taşınmak, ONA YARDIM için KENDİNİZE YARDIM anlamına geliyorsa, tereddütsüz taşının.
3. Odasını, eski evindeki ile aynı tarzda döşemek, hoşnutsuzluğunu azaltmaya yardımcı olacaktır. Mobilyayı yerleştirme biçimine birlikte karar verebilirsiniz. Kısa süre içinde eski evini unutacak ve yeni çevresini tanıdık bulmaya başlayacaktır. Bellek menzilinin çok kısa olduğunu aklınızdan çıkarmayın.

EV SİGORTASI

Ocağın üstünde ilk kez yemeği yaktığında mutlaka korkacak ve yaratabileceği tehlikeleri düşüneceksiniz.

Posted by Arif

Kısa süre içinde parasal işlerini halledemez olacaktır.

AŞAĞIDAKİ SORULAR, PARA İŞLERİNDE NE ZAMAN YARDIM ETMEYE BAŞLAMANIZ GEREKTİĞİ KONUSUNDA FİKİR VERECEKTİR :

1. Alışverişte kağıt paraları ayırdedebiliyor mu ?
2. Paranın üstünü almayı hatırlıyor mu ?
3. Hiç taşıdığı parayı kaybettiği oldu mu ?

EĞER SORULARIN BİRİNİ EVET OLARAK CEVAPLANDIRDIYSANIZ, AŞAĞIDAKİLERİ UYGULAMANIN ZAMANI GELMİŞ DEMEKTİR :

1. Alışverişe giderken yanına az miktarda para verin.
2. Sıkça gittiği dükkan sahiplerini, para kullanma konusundaki sorunları yönünde uyarın.
3. Alışverişe birlikte gitmeye gayret edin ve para ödemesine yardımcı olun; ancak bu sırada küçük düşürmemeye özen gösterin.
4. Bankada hesabı varsa avukatınız ile görüşün ve tavsiyelerini dinleyin.

ARABA KULLANMAKTAN NE ZAMAN VAZGEÇİRİLMELİ ?

BU GERÇEKTEN DE ZOR BİR KARAR !

Gerek sağduyu, gerekse yasalar açısından, bir kez AH tanısı konduğunda, kendisi ve başkalarının yaşamlarını tehlikeye atmamak için araba kullanması da yasaklanmalıdır.

Posted by Arif

Sık sık zorlu seçimlerle karşı karşıya kalacaksınız.
Durumunuzu daha iyi idare etmenize yardımcı olmakta son derece önem taşıyan seçimler. Cesaret isteyen ve acı verebilecek seçimler.
Neler olabileceğini birlikte gözden geçirelim.

SEVDİĞİNİZ BİR KİŞİNİN ARTIK YALNIZ YAŞAYAMAYACAĞINA NE ZAMAN KARAR VERMELİ ?

Bellek, dil ve günlük yaşama uyum yeteneklerindeki bozulma, kendine yeterliliğini tehdit eder duruma geldiği zaman, anne ya da babanız, akrabanız ya da yakın arkadaşınızın evde yalnız başına kalmasından endişe eder olacaksınız.
Artık yalnız başına yaşamanın mümkün olamayacağı noktanın gelip gelmediğini bir kaç soruyla anlayabilirsiniz :

1. İlaçlarını düzenli kullanıyor mu ?
2. Kaybolma ve kaza tehlikesine karşın dışarıda dolanıyor mu ?
3. Ocağı açık ya da üstünde yemek varken unutuyor mu ?

Bu sorulardan herhangi birine evet cevabı verdinizse, kendi güvenliği ( ve sizin iç rahatlığınız ) için artık yalnız yaşamaktan vazgeçmesinin iyi olacağını ona anlatmalısınız.
Dirençle karşılaşacaksınız. Ona tanıdık olan evini, eşyalarını, komşularını, terketmekten hiç hoşlanmayacak.

Bu sorunu bir kaç şekilde çözebilirsiniz :

Posted by Arif

Alzheimer Hastalığının ( AH ) zihin karışıklığı ve bellek kaybı gibi bazı belirtileri, hastanın kendisi ve çevresine zarar vermesini engellemek üzere çevresinin zorunlu olarak değiştirilmesini gerektirebilir. Bunun için ya büyük boyutlu değişiklikler yapmanız ya da güvenli bulmadığınız eşyayı kilit altında tutmanız gerekmiyor. Kapsamlı değişiklikler, çevresini tamamen yabancılaştırarak kafasını daha fazla karıştırıp, daha küskün yapma gibi olumsuz etkiler yaratabilir.

HATIRLANMASI GEREKEN ÜÇ KURAL

1. Çevrede çok fazla değişiklik yapmayın. Yalnızca, aile içindeki güvenlik ve konfor için gerekli değişikliklere özen gösterin.
2. Değişiklikleri yavaş yavaş yapın. Hastalığın ilerleyişini farklı evreler boyunca izlemeye gayret edin, gereken değişiklikleri yavaş yavaş yapın. Onu korkutmayın. Mümkün olduğunca kendine yeterli olması için yüreklendirin.
3. Yaptığınız değişiklikler aileniz için de yaşamı kolaylaştırıcı nitelikte olmalı. AH ' lı hasta, karşılaştığı nesneleri eline aldıktan sonra çoğu kez rasgele bir yere bırakır. Bu nedenle, anahtarlarınızı ve kolayca ortadan kaldırılabilecek eşyanızı onun erişemiyeceği bir yere kaldırın.

EV İÇİNDEKİ GÜVENLİK

MUTFAK

Posted by Arif

Duygu durumunda, belli bir nedeni olmaksızın sık ve ani değişikliklere tanık olacaksınız. Özellikle, bazı durum ya da taleplerle başedemediğinde ortaya çıkacak.

1. Daima güven verin. Göreceksiniz ki, kısa zamanda herşey unutulacak.
2. Bugünü ve geçmişi karıştırdıkça, bir zamanlar taşıdığı sorumlulukları ile ilgili kaygılar duyabilir. Örneğin,babanız iş meselelerini ya da anneniz henüz hazırlayamadığı akşam yemeğini düşünüp sıkıntı duyuyor olabilir.
3. Böyle durumlarda, hayal kurduğunu söylemek yerine, ona karşı sevecen olduğunuzu ve hislerini anladığınızı ifade etmeye çalışın.

KUŞKULAR VE HAYALLER

Hastalık ilerledikçe, kafa karışıklığı artacak, sizi gerçek olmayan şeylerle suçlayabilecek ya da algısal sorunları olabilecek.

1. Örneğin sizi, eşyasını çalmakla, onu zehirlemeye çalışmakla ya da ona bilerek yardım etmemekle suçlayabilir. Psikiyatrik olarak bu duruma HEZEYAN adı verilir.
2. Başkalarının işitmediği sesleri işitip, olmayan kişileri görüyor olabilir. Bu bozukluğa HALLUSİNASYON adı verilir.

Sizin kırgınlığınız, onun güvensizlik ve korkusu, her ikisi de, şiddet gösterilerine neden olabilir.

BÖYLE BİR DURUMDA :

Posted by Arif

İçinde neler hissediyor ve kendisi hakkında ne düşünüyor ?...

Sevdiğiniz bir kişinin bakımını üstlenmiş olduğunuz için Alzheimer Hastalığı ( AH ) ile tanışmış iseniz, o kişinin, geçmiş ve bugününün birbirine girdiği ve geleceğin mevcut olmadığı hayali bir dünyada yaşamakta olduğunu hissetmişsinizdir.

Geçmişi yaşayabilmek için ortada mevcut herhangi bir kişiyi kullanacak, unutkanlığının keşfedildiğini ya da kendini tekrarlamakta olduğunu, isimleri karıştırdığını farkettiğinde, zihnindeki boşlukları doldurmak üzere kendi kendine konuşacak ya da renkli öyküler anlatacaktır.

HASTALIĞINI KABULLENMİYOR

Hastalığını kabullenmeyecektir. Ona karşı karşıya olduğu sorunları anlaması için yardımcı olmakta güçlük çekeceksiniz. Kendisini kafası karışık hissedecek, bir yanlış yaptığını farkettiğinde ne olup bittiğini kavrayamayacaktır.

1. Bu durum gerçekleştiğinde , onu dikkatle dinleyip, bir takım değişiklikler olmaktaysa da, sizin daima yanında ona yardım için hazır olacağınızı söylemelisiniz.
2. Hiç kolay değil,ama kendine güvenini koruması için ona yardım etmelisiniz.

DEPRESYONDA VE SIK SIK SAĞLIĞINDAN YAKINIYOR

Posted by Arif

BİR ŞEYLER ARANDIĞINDA

Zihninde bugün ve geçmiş karıştıkça, birilerini ya da bir şeyleri giderek daha fazla aranır olduğunu farkedeceksiniz. Bir şeyi saklayıp daha sonra bulamadığını, hatta sizi onu çalmakla suçladığını göreceksiniz. Cüzdanını kaybedebilecek, unutmayın ki bellek ve diğer yeteneklerinin kaybı, onu son derece güvensiz ve kararsız yapacaktır.

NE YAPABİLİRSİNİZ ?

1. Sakladığı yerleri bulup, onları doğru yerde aramasına yardım edin.
2. Suçlamalarına saldırgan tepki vermeyin, tersine ona yardımcı olmak istediğinizi söyleyin.
3. Suçlamayın. Hatta, aradığı şeyi sizin yanlış bir yere koyduğunuzu bile kabullenebilirsiniz.
4. Çok sevdiği eşyaların, resimlerin yerlerini değiştirmeyin. Bunlar sizin için sadece değersiz nesneler iken, onun için artık belleğinde korumayı başaramadıklarını hatırlamak için referans noktaları olabilir.

CİNSELLİK, NE ZAMAN ?


Son yorumlar